Konferans, alanında uzman bir kişinin herhangi bir konu ya da olay hakkında görüş ve düşüncelerini açıklamak amacıyla bir grup ya da topluluk önünde yaptığı ön hazırlıklı sözlü anlatımdır. Konferansın nutuktan farkı; dinleyicileri coşkulandırmak değil, o topluluğu bilgilendirmektir. Onun için konferansın dinleyicisi belirli bir kültür seviyesine ulaşmış kimselerdir.
Konu, konferansçı, izleyici, yer doğru seçilmelidir. Ehliyetsizlerin sürücü koltuğunda, ehliyetlilerin yolcu koltuğunda olduğu bir araç güvenli gidemez. Konferans veren kişi konferans verdiği konuda salondaki dinleyicilerden çok daha bilgili olmalı. Bilmeyen anlatıp bilenler dinlememeli. Bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, nasıl yapılamadığını sessizce izlemek zorunda kalmak en büyük psikolojik işkencedir. Konferans işkenceye dönüştürülmemeli.
Konferansın bir sunucusu veya başkanı olur. Konferans vereni tüm yönleriyle tanıtarak konferansı başlatır ve bitirir. Konferansçı da dinleyiciler de karşılıklı saygının gereği olarak zamanında konferans salonunda olmalı. İyi bir konferansçı işleyeceği konunun metnini bir plan dahilinde önceden hazırlar. Monoton konuşmaktan kaçınır. Konferans sırasında önceden hazırladığı metne okurcasına bakmak yerine sadece ana başlıklara bakmalıdır. Çünkü konferansı veren kişi dinleyicilere o konuya hakim olduğunu hissettirmelidir. Dinleyicilerden aldığı elektrikle yeri geldikçe işin teferruatına girer. Konferansın konusuyla konferans uyumlu olmalıdır. Konferansçı dinleyicilerin beklentilerini karşılamalıdır. İsmiyle örtüşmeyen konferanslar beklentiyi karşılamaz, hayal kırıklığı yaratır.
Bir saatten sonra dikkat dağınıklığı ve sıkılma başlayacağından süre bir saatle sınırlandırılmalı ve varsa konferansın sonunda soru alınmalıdır. Soru yerine minik konferans gibi açıklamalar yapılmamalıdır. Süresinde bitirilmeyen veya bitirilemeyen konferanslar, konferansa katılımın düşmesine neden olur.
Sorular mutlaka konferansın içeriğiyle ilgili olmalıdır. Konferansın konusu kapsamında olmayan konular ve sorular kesinlikle sorulmamalıdır. Konferansçı başka bir alandan gelen sorulara cevap vermemelidir. Bilmediği sorulara cevap vermek yerine, ‘bilmediğini’ söyleme erdemliliğini göstermelidir. Tedavi edici ilaçların yan etkisi gibi, alan dışı soruların yanlış cevaplandırılması sakıncalıdır. İlacın dozajının artırılması tedaviyi değil; yan etkiyi artırır ve ilacı zararlı hale getirir. Konferansta da gereksiz soru-cevaplar konferansı amacından uzaklaştırır, bilgi kirliliğine ve yanlış anlama veya anlaşılmalara neden olur.