Cumhurbaşkanı/Ak Parti Gen Bşk Erdoğan, ardı sıra açıkladığı farklı seçmen gruplarını doğrudan etkileyen düzenlemelerle kaybettiği psikolojik üstünlüğü yeniden ele geçirdi. İktidar savaş uçağı gibi ani manevra yapabilir; alçalıp, yükselebilirken, muhalefet yolcu uçağı gibidir; alçalıp, yükselmesi zaman alır, ancak uzun zamanda kazandığını kısa bir sürede kaybedebilir.
‘Güçlendirilmiş parlamenter sistemin’ ne getirdiğini seçmen bilmez. Hangi sorunun nasıl çözüleceğini açık, seçik görmek ister. ‘20 yıldır yapılmayan şimdi neden yapılıyor?’ diyebilirsiniz. Ancak seçmenin büyük bir bölümü sorunun çözülmesine bakar, kim yarattığına değil.
Muhalefette senkronizasyon bozuldu; her kafadan farklı bir ses çıkmaya başladı; ‘Birlikten kuvvet doğar’ parolasıyla çıkılan yolda ‘nerede çokluk orada b..’ görüntüsü verilmeye başlandı.
İYİ Parti Gen Bşk Akşener, bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinden bile az oy alınca, bu seçimde aday olmadığını, başbakanlığa aday olduğunu açıkladı. Mevcut sistemde başbakanlık yok. Birinin başbakan olabilmesi için önce onu başbakan atayacak cumhurbaşkanı olması lazım. Kendilerini başbakan atayacak cumhurbaşkanı bulmadan nasıl başbakan olacak?
Kendilerinin başbakan olacağını söyleyen Akşener, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaüşkanı adayı olmaması gerektiğini ima ediyor. Kılıçdaroğlu, başbakan olamayacak, cumhurbaşkanı da olmayacak, TBMM Başkanı mı olacak? Kaldı ki birçok İYİ Parti’li artık Akşener’in cumhurbaşkanı adaylığını da dile getiriyor. Erdoğan’ı ters köşe etmek için sağ gösterip, sol vurma şeklinde roller değişecekse ki bence de değişmeli, Kılıçdaroğlu başbakan, Akşener cumhurbaşkanı adayı olmalı, artık açık seçik olmasa da toplum da buna alıştırılmalı. Erdoğan’ı ters köşe ederken, halkı ters köşe ederseniz, halk da sizi ters köşe eder.
Wushu Kung Fu Balkan Şampiyonası'nın madalya töreninde ‘Bozkurt işareti’ yapan şampiyon kızın ‘Federasyon Başkan Vekili Abdurrahman Akyüz tarafından ‘terbiyesizlik yapma’ denilerek kürsüden zorla indirilmesi ve mutlu gününde gözyaşına boğulmasının ardından sporcu kız, Sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemeyen MHP Gen Bşk Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Akyüz’le ilgili ne konuşuldu bilmiyoruz.
Bahçeli, isim vermeden AkParti Gr Bşkv Mahir Ünal'ın ‘Kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe'yle düşünce üretemeyiz.’ sözlerini eleştirerek ‘Cumhuriyet'in Türk kültürüne, diline ve düşünme setlerimize zarar verdiğini iddia edenler talihsiz, tarifsiz ve temelsiz yanlışın pençesindedirler’ dedi. Bahçeli, ‘kurt ulur, it, çakal ürür kervan yürür’ dercesine açıklamalar yapıyor, ancak ittifaktan ayrılma gibi bir düşüncesinin olmadığını da her fırsatta dillendiriyor.
Muhalefet cephesinde ciddi görüş ayrılıklarının yanında stratejiyle bağdaşmayan hatalar yapılıyor, incir kabuğunu doldurmayacak konular büyütülüyor. TTB Başkanı Şebnem Koru Fincancı’nın TSK’yı ‘Kimyasal silah kullanmakla suçlamasına CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu sahip çıkarken, CHP Sözcüsü Faik Öztrak ve birçok milletvekili Tanrıkulu’nu sert bir şekilde eleştirse de CHP’nin hanesine eksi yazıldı. Başörtüsü ve Alevi çıkışları da ters tepti. Psikolojik üstünlük Erdoğan’a geçiyor..