“Köle, düşüncesini söyleyemeyendir.”
İlk ve ortaokullardan sonra üniversiteler de açılıyor.
İki yılın ardından açılan üniversitelerde öğrenciler, yüksek kira ve yurt ücretleri ile karşılaştı. Artışlara tepki olarak 'Barınamıyoruz Hareketi'ni kuran öğrenciler bir araya gelip parklarda yatarak tepkilerini ortaya koymaya çalışıyorlar...
Üniversiteye kayıtlı 8 milyon genç var. Onlara barınacakları bir yer dahi bulamıyoruz.Ha, tarikatlara giderlerse yer var!..
Vemezun olduktan sonraçoğu işsiz kalacak . Bu çocuklardan söz ederken biraz daha düşünmek gerekir…İşsiz kalmak bir kaderse ve okurken kalabilecekleri sağlıklı bir ortam sağlanmıyorsa bunlara,o zaman, diğer çocuklar neden üniversiteye girsinler, neden uğraşsınlar ki…
Anayasada “sosyal devlet” ilkesine göre devlet adına işleri yürüten hükümetlerin görevi, istihdam yaratılmasını sağlamaktır…Bunu yapmamak görev ihmalidir…
Ker köye ,kasabaya sadece kadro ve rant için yüksekokul açılmış. Öğrencileri sürekli bir gelir kapısı olarak gören ‘misafirperver-iyiliksever’ bir milletiz biz! O yüzden kiralar 2-3 kat artmış!..
Dünya bilim liginde sonlardayız. 207 üniversitemiz var. Bütün üniversitelerin rektörleri aynı kalemden çıkan imzayla atandıktan beri ha bre irtifa kaybediyoruz. Pek çok üniversitede Prof, Doç. yokken, muhalif olduğunu düşündüğünüz 1500 akademisyeni, sadece bize itaat etmiyor diye akademiden atmak lüksüne de sahip değiliz. Bir akademisyen en az 20-30 yılda yetişiyor. Bu yüzlerce bilim yılı kaybı demektir, bu yanlıştan dönelim…
Üniversiteleri dize getirmek, bu topluma kaybettirir. Özgür olmayan üniversite bilim yapamaz, üretemez. Siyasi iktidar, eğitime daha çok kaynak aktarmalı, üniversiteleri, hatta bütün eğitimi özgürleştirmelidir.
Gandhi dünyanın 8 hatasının;
- Ahlaksız ticaret,
- İlkesiz siyaset,
- Niteliksiz eğitim,
- Emeksiz zenginlik,
- Vicdansız haz,
- İnsaniyetsiz bilim,
- Gösterişe dayalı ibadet,
- Kanunsuz adalet, olduğunu söylemişti.
Ülkenin bugünü ortada, hiç olmazsa geleceğini de kaybetmeyelim…