“Çocuklara kıymayın efendiler…”
Çocuk işçiliği ile mücadeleye ilişkin duyarlılığının artırılması amacıyla, 2018 yılı 'Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı' ilan edilmişti.
Bu konuda yayınlanan Başbakanlık genelgesi, Resmi Gazete’ de yayımlanmış, Genelgede, çocukların zihinsel, bedensel, ruhsal ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen çocuk işçiliğinin, küresel ve ulusal çapta önemli sorunların başında geldiği belirtilmiş, ”Çocuk işçiliği ile mücadeleye özel önem verildiği ifade edilmişti. Uluslararası kuruluşların çocuk hakları ve çocuk işçiliği konusundaki kararları ülke ihtiyaçları ile birleştirilerek, bu doğrultuda mevzuat ve politikaların oluşturulduğu kaydedilmişti…
Aradan geçen bunca sürede ne değişti?!
Geçtiğimiz günlerde “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” idi. Hatırladık, geçtik !..
Ülkemizde, bir yandan, genç nüfusun büyük bir bölümü(10 milyon) işsizken, öte yandan 1 milyona yakın çocuğun güvencesiz, sağlıksız zor işlerde çalıştırılıyor olmasının nedeni onların ”ucuz işgücü” olmasıdır.
Okul çağında olan bu çocukların çoğu eğitimlerini yarıda bırakıyorlar. Suça, sokağa, istismara açık yaşıyorlar.
Bir de göçmen çocukları var: Onların durumu da içler acısı. Suriye’deki savaşın ardından Türkiye’ye gelen ve burada doğan bu çocukların sayısı 2 milyona yaklaşıyor. Çoğu(2/3’ü) okula gitmiyor; zor ve kirli işlerde çalıştırılıyor, istismar ediliyorlar…Bunların bir gün ülkelerine geri döneceklerini beklemek ham hayal olur! Çoğu bizim çocuklarımızla birlikte yaşayacak; işsizlik, yoksulluk ve sefil bir hayatı da birlikte paylaşacaklar!..
Onların da bizim çocuklarımızın da tüm çocukların gelecekleri aydınlık olmalı.
Çocuklarımız-mülteci çocuklar da dahil- küçük yaşta işyerlerinde sömürülmesin ve nitelikli bir eğitim alarak geleceğe güvenle bakabilsinler…Çocukların yeri işyeri değil, okullar ve oyun bahçeleridir…
Muktedirler bu sorunu çözsünler, ülkemizin gelecekte olası sorunlarının büyük bölümü çözülmüş olur.