“Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür.”
Ülkemizde çalışma koşulları giderek ağırlaşıyor. İşverenlere ucuz krediler, ballı ihaleler, vergi muafiyetleri gibi kıyakları yapmakta beis görmeyenler, işçilere açlık sınırının altında sefalet ücretini bile çok görüyorlar…
Dicle 14 yaşında çocuk işçi olarak çalıştığı işyerinde elbisesini makinaya kaptırdı, iş cinayetine kurban gitti.
Fidan 15 yaşında, tarım şehri Urfa’dan mevsimlik işçi olarak gittiği Hatay'da narenciye bahçesinde ağaca asılı şekilde bulundu!
İki Çocuk Öldü!
Bartın'ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu'na ait maden ocağında 14 Ekim 2022 tarihinde 42 madencinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan cinayetin nedeni de aynı: Havalandırma için gereken önlemler alınmadığı için,işçiler göz göre göre yanarak ölüme gönderilmişler!
Her gün en az bir işçimizi iş cinayetlerine kurban veriyoruz.
Niçin? Birileri kasalarını doldursun diye mi!...
Kentimizde de işçilerin durumu diğer sınıf kardeşlerinden farklı değil.
OMÜ’de aylardır süren “Toplu İş Sözleşmesi” görüşmeleri uzlaşmazlıkla sonuçlandı. İşveren tarafı, resmi enflasyonun bile % 100’ü aştığı bir ortamda, alay edercesine % 5’lik bir ücret artışı önermiş, ayrıca Anayasa’da angarya suç olmasına rağmen işçilerealtı günlük çalışmayı dayatmıştır.
İşçiler adına “toplu iş sözleşmesi” görüşmelerini yetkili sendika olarak yürüten TEZ KOOP İŞSendikası tarafından, görüşmelerin uzlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine “GREV” kararı alındığı, süreçte yapılacak çalışmaların her yönüyle planlandığı, hem greve çıkacak işçilerle hem de işçi dostları tüm kesimlerle sürecin birlikte koordineli biçimde yürütüleceği açıklaması yapılmıştır..
Greve çıkacak işçilerin imzaları tamamlandığında süreç başlayacak ve “grev çadırı” kurulacaktır..
Bu süreç, sadece OMÜ işçileri için değil, bu kentin tüm insanları için bir sınav olacaktır. O nedenle, sürecin işçilerin lehine kazanımla sonuçlanması, üniversitede okuyanöğrencilerin, diğerçalışanların, buradan hizmet alan ve bu kentte yaşayan tüm emek ve demokrasi güçlerinin, yani geniş halk kesimlerinin kazanması demektir.
Bu nedenle “bu tarafta olan” herkesi OMÜ işçileriyle dayanışmaya çağırıyoruz.
Kendi çocuklarını akademik personel olarak atayan yöneticiler ne hikmetse işçinin 3 kuruş maaşına göz dikmiştir ve işçilere sen benim memurum bile olamassın diyerek hakaretlerde bulunmuştur işçilere ne mesai ne de sınav görevi verilmektedir işçilerin sefil bir hayat sürmesi istenilmektedir