“Para iIe satın aIınan sadakat, daha fazIa para iIe de satıIır.”
Gazeteciler, iktidarın ihtiyaçlarını karşılamak üzere Meclise sunulan “Sosyal Medya Yasası”na karşı çıkıyorlar.
Basın tarihine kara bir leke olarak geçecekbu yasanın, geri çekilmesini isteyen ve yurdun dört bir yanında alanlara çıkan gazeteciler, Çarşamba günü de mecliste olacaklar. Bu yasanın tam bir “sansür yasası” olduğunu, eğer yasallaşırsa, zaten iyice zorlaşan gazetecilik mesleğinin tamamen yasaklanmış olacağını söylüyorlar.
Ülkemiz, tutuklananve mahkemelerde yargılanan gazeteci sayısı bakımından dünyada en ön sıralarda geliyor. Daha geçen hafta Güneydoğuda 16 gazeteci tutuklandı, gerekçesi dahi açıklanmadan.
Bu yasa onaylanıp yürürlüğe girerse, sosyal medyada, yazılı ve görsel basında iktidarın hoşuna gitmeyen her haber ve bilgiyi paylaşan kişi, ”dezenformasyon” yani “halkı yanlış bilgilendirmek suretiyle kışkırtma” suçunu işlemiş olarak değerlendirilip bir ile üç yıla kadar hapis istemiyle yargılanabilecek…
Enflasyonu halkın soyulması için düşük gösteren TÜİK’inverdiği rakamların doğru olmadığını, gerçek enflasyonun % 150-200 olduğunu yazarsanız, “halkı kin ve nefretle yönlendirip galeyana getirmek istemiş” olabilirsiniz.
Kadın cinayetlerinin politik olduğunu, faillerin yargılanmasının adil olmadığını, Pınar Gültekin davasında caniye verilen “tahrik indirimi” nin topluma yapılan büyük bir haksızlık olduğunu, erkek egemen anlayışla verilen kararların vicdanları yaraladığını, ”İstanbul Sözleşmesi”nden tek kişinin imzasıyla çıkmanın bu tip yıkıcı sonuçlar yaratacağının önceden söylenmesine rağmen dikkate alınmamasının doğru olmadığını yazamayacaksınız .Yazarsanız,sonuçlarına katlanırsınız!..
İktidarın 85 milyon insandan acımasızca topladığı vergilerin bir avuç rantiye ve müteahhite aktarılmasının bir sınıfsal tercih olduğunu yazarsanız, yada paylaşırsanız kesin yargılanacaksınız!
Antakya müzesindeki bir lahitin duvarında MS 65 yılında vefat eden Seneca isimli bir düşünür:
“Büyük bir servet, büyük bir köIeIiktir.
Aza sahip oIandeğiI, çok isteyen fakirdir.
Yeryüzünde gün ışığına IayıkoImayan nice insanIar vardır ama, güneş her gün yeniden doğar.”demiş.
Ülkemiz seçim dönemine girmiş bulunuyor. Kitle desteğini iyice kaybeden ve kaybetmeye devam edecek olan iktidar mensuplarının beyhude çabalarını anlamak mümkün. Evet, toplumun gerçekleri görmesini istemiyorlar. Yasalarla yasaklarla olmaz bu iş. Bu iktidara en yakın olan isim bile “Kral çıplak!” demişse kimse gerçek gazetecilerin ve halkını seven aydınların sesini kısabileceğini sanmasın !
Çünkü,
“BaşIayan her şey biter ve
Yaşıyorsak, haIa umut var demektir…”