Uzun zaman oldu.
Sağlık sorunlarım nedeniyle epeydir yazamadım. Kalbim fazla yorulmuş, yaklaşık iki ay süren yorucu bir dizi tedavinin ardından yeniden biraradayız…
Bu süreçte, sağlık sektörü ile ilgili pek çok şeye tanık oldum.
Çok iyi yetişmiş sağlık personelimiz, doktorlarımız var. Sağlık sisteminin neredeyse tüm yükü çalışanların üstüne yıkılmış durumda. Büyük bir kesim tükenmişlik yaşarken canla başla çalışan sağlık emekçileri de az değil.
Kamu hastanelerindeki yığılma, hastaların tamamına zamanında yetişilmesini ve nitelikli hizmet verilmesini imkansız kılıyor. Bu nedenle pek çok hizmet paralı hale gelmiş. Örneğin anjiyo olacaksanız, soruyorlar size: Kasıktan yapılanda para ödenmezken, koldan yapılan anjiyolarda kullanılan aparatların ücretini siz ödüyorsunuz.
OMÜ hastanesinde anjiyo oldum. Anjiyo sonrası kardiyoloji servisinde 5-6 saat beklemek gerekiyor. Servisteki tüm odalar dolu olduğu için hastalar kollarında serumlarla sandalyelerde, kasıklarındaki kum torbalarıyla sedye üzerinde koridorlarda bekliyorlardı. Beni servise çıkaran yardımcı hizmetli soyadımı gördü,akrabalarımı tanıyormuş; onların hatırına beni koridora bırakmayıp servisteki EKO odasına yerleştirdi. Altı saat sedye üzerinde orda oturdum. Aldığımız ilaçlar yüzünden sürekli su içmemizi önerenler, bize bir tuvalet göstermiyorlardı.Odalardan birisine girdim ,yatan hastadan rica ederek tuvalet ihtiyacımı giderebildim. Yanımda bulunan yakınlarım duruma isyan ediyorlar, ben ise anlık bir sıkışıklıktır, olur arada böyle ,diye onları yatıştırıyordum. Oysa öyle olmadığını sonradan öğrendim: Benden bir hafta sonra kalp pili nedeniyle operasyon geçiren bir dostun başına gelenleri duyunca anladım ki, QMÜ de servis koridorlarında yatmak rutin hale gelmiş!.. Kalp pilini değiştirdikten sonra onu akşama kadar koridorda sedyede bekletmişler, üstelik sevgili eşi eski bir üniversite çalışanı olduğu halde…
Ankara Güven Hastanesinde by pas ameliyatı olduk.Olduk diyorum,benimle gelen abim de kontrollerinin ardından önce anjiyo, ardından da by pas ameliyatı oldu. Her şey çok planlı, temiz, düzenli ve iyiydi…Orada bir kez daha gördüm ki yetişmiş çok iyi insanlarımız var. Gerekli olanaklar sağlandığı ve kaynaklar doğru yerlere aktarıldığı taktirde sağlık hizmetlerinin de eğitim hizmetlerinin de daha nitelikli hale gelmesi mümkündür…
Hastalığıma ilk tanıyı koyan Bafra Devlet Hastanesi doktorlarından Kardiyolog Dr.Ali Özyol ile İç hastalıkları uzmanı Dr.Fatih Mehmet Çilingir’e; OMÜ’de anjiyomu yapan Pr.Dr.Özcan Yılmaz ile Kardiyolog Murat Akçay ve ekibine;Ankara Güven Hastanesinde By pas ameliyatımızı gerçekleştirerek bizi sağlığımıza kavuşturan Prof.Dr. Murat Kurtoğlu, Kardiyolog Alper Özgür ve ekibine, tüm servis çalışanları ile Neslihan, Keziban, Selvi ve Dilara hemşirelere; biz kalbimizi sağaltırken kalbi bizimle atan tüm dostlara teşekkür ederim…