Cumhurbaşkanı ve başbakanı yanıltan anketçiler işlerine, dolayısıyla yanıltmaya devam ediyorlar. Bu anketörler miyop önlerini göremiyorlar, geleceği görebilselerdi, yerel seçimlerle genel seçimleri birleştirirlerdi.
Güya; koalisyon seçenekleri hoyratça tüketilir, ekonomik ve siyasi kaos yaratılır, ‘güvensizlik koalisyonun doğasında var’ algısı oluşturularak erken seçime gidilirse, Ak Parti oyları birkaç puan artacak. Madalyonun bir yüzü böyle olsa da diğer yüzü; seçmen bunun farkına varırsa, seçmen oyuna gelmezse, çarşıdaki bulgura giden evindeki pirinçten olmaz mı? Olur. Halkın kararına saygı duymayanların kararına halk saygı duyar mı? Duymaz. İşine geldiği zaman halkın tercihine ‘milli irade’, gelmediği zaman ‘gayri milli’, yanılgı diyeceksin, halkı böyle söyleyeni sandığa gömmez mi? Gömer. HDP için engel görülen barajın HDP’nin oyunu ikiye katladığı gibi; seçmene tuzak kuranlar o tuzağa düşer.
Bunlar samsun’dan görülüyor da Ankara’dan görülmüyor mu? Elbette görülüyor. Peki yapılan nedir? Erken seçimden korkulmadığı algısının oluşturulması, kitlelerin ve teşkilatların zinde tutulması. Erken seçim de, Erdoğan’ın dediği; ‘tekrar seçim’ de yok.
Koalisyon engellenemez, çünkü halkın kararıdır. Ak Parti milletvekilleriyle yapılan bir koalisyondan Ak Parti’nin aleyhine bir faaliyet beklenemeyeceği gibi; Ak Parti’nin hukuksuz icraatlarına da kimse göz yumamaz, ortak hiç olamaz. Ak Parti seçmenini hatta milletvekillerini de rahatsız eden hukuksuzlukların yargıya taşınması sadece koalisyon üyelerini değil; aynı zamanda Ak Parti yöneticilerini de seçmenlerini de rahatlatacak.
MHP, ‘İlkem; ülkem’
MHP’nin koalisyonla ilgili temel esasları aslında Ak Parti tabanının da tavanının da kabul edeceği esaslar: Başkanlık sistemi ısrarından vazgeçilsin, parlamenter sistemle devam edilsin. Yeni anayasa çalışmaları devam edecekse, Türk kimliği ve üniter yapı ile ilgili herhangi bir değişiklik önerisi getirilmesin.‘Çözüm Süreci’ olarak bilinen süreçten, terörün siyasi uzantılarına alan kazandırmaktan başka bir işe yaramadığı ve ülkenin bekası için vazgeçilsin. Siyasette şeffaf ve temiz bir yönetim oluşturulması için adı şaibeye karışan kimse, yeni formüller içinde yer almasın. Yolsuzluk iddialarının üzerine gidilsin. Tek kriter ülke yararı. Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.
CHP: Ak parti vazgeçilmez değil
Ak Parti’yi sıkıntıya sokan, Ak Parti’nin vazgeçilmezliğini ortadan kaldıran formül CHP’den geldi. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran,
- ‘7 Haziran bir milattır ve halkımız tüm partilere ‘Koalisyon yapın, uzlaşın’ mesajı verdi.
- “Yaşanacak Bir Türkiye” diyerek oy istediysek, yol arkadaşımız ülkeyi yaşanmaz hale getiren AKP olamaz.”
-. “Mademki “Oy Verin Gitsinler” dedik ve 27 milyon insanımız AKP dışındaki partilere oy verdi o zaman onları göndermek bizlerin, 3 partinin boynunun borcudur.” dedi.
CHP’nin gönlünde yatan formül; Kılıçdaroğlu’nun Başbakan olduğu, MHP ve HDP’nin dışarıdan desteklediği CHP azınlık hükümeti.
MHP’nin HDP ile hükümet kurmayacağı biliniyor, ancak CHP azınlık hükümetini dışarıdan destekleyip desteklemeyeceği merak konusu. Önemli olan kimin yaptığı değil; ne yapıldığıdır. Hükümetin icraatları protokole bağlanırsa neden olmasın. Kural ihlalinde; gen soru devreye girebilir sigorta olarak. HDP de samimiyet testinden geçmiş olur.
CHP’nin diğer bir formülü ise, AK Partili Koalisyonda Adalet, İçişleri, Milli Eğitim gibi üç kritik bakanlığın kendilerine bırakılması.
Putin Erdoğan’ı Erdoğan Baykal’ı
Genel seçimlerin sonunda Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ak parti Genel Başkanı Davutoğlu’nu değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik etmesi cumhuriyet rejimi açısından şaşkınlık yaratırken, Erdoğan’ın da seçimle ilgili değerlendirmeyi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile değil de CHP Antalya Milletvekili D.Baykal’la yapması aynı şaşkınlığa neden oldu. Putin’in istihbaratı iyidir. Başarının da başarısızlığın da kime ait olduğunu iyi bilir de Erdoğan Baykal’la sırf yeşillik olsun diye mi görüştü?