Samsun ve Türkiye genelinde emniyet başarılı çalışmalarıyla gündeme gelirken, Cinayet Büro Amirliği (CBA) çalışanlarının ihmali yüzünden insanlar hayatlarını kaybediyor.
Diyarbakır'da Mardin yolu üzerinde, polis servis aracına düzenlenen 8'i polis, 1'i sivil 9 kişinin yaralandığı bombalı saldırıda kullanılan aracın kiralandığı yer, kaçarken binilen taksinin sürücüsü ve saldırını failleri 2 saat içinde belirlenip, yakalanırken, İstanbul/Taksim saldırısının failleri 10 saat içinde yakalanıyor. Yine Diyarbakır’da başka bir bombalı eylemin failleri kiraladıkları araç için ödedikleri paradaki parmak izlerinden yakalanıyor.
Bizim güvenliğimiz için her an ölümle karşıya kalan kahraman polislerimizi Şanı Yüce Allah korusun ve yüceltsin, onların yar ve yardımcısı olsun, ayaklarına taş, vücutlarına kurşun değdirmesin!
Samsun’da bir genç sabahleyin pusu kurduğu kişiyi değil de yanlışlıkla başka birisini, akşamleyin de hedefindeki kişiyi vuruyor. Birinci kişi hayati tehlike oluşturmayacak şekilde yararlanırken, ikincisinin hayati tehlikesi var, boynundan ve birkaç yerinden kurşun yarası alıyor. ‘CBA için önemle olmayan bir şey vatandaş için hayati önem taşıyabiliyor.’
Benim de tanık olduğum bir olayda fail Duruşehir’de bir kadını silahla vuruyor ve kadın ölüyor. Olayı ihbar eden kişi faili açık, seçik bir şekilde; montunu, elbisesini, saçını yaşını tanımlıyor, tarif ediyor. Duruşehir’den yukarı İlyasköy istikametine yaya olarak gittiğini söylüyor. Olaydan yaklaşık üç saat sonra başka bir kadın aynı kişinin Zeytinlik Mh’de bir kadını öldürdüğünü ihbar ediyor. İkinci öldürülen kadın ilk öldürülenin annesi olduğu ortaya çıkıyor.
Samsun Mecidiye’de bir kişi bıçaklı saldırıya uğruyor, saldırının faili bir saat sonra hastane koridorunda eski eşiyle tartışırken, araya giren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aynur Dağdemir’i çeşitli yerlerinden bıçakladıktan sonra, kendini 5’inci kattan atarak intihar ediyor. Doktor da saldırgan da hayatını kaybediyor.
Trabzon'da Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyesi 41 yaşındaki Prof. Dr. Saadettin Güner ve 3 yaşındaki oğlu misafirlikten dönerken uğradığı silahlı saldırıda oğluyla birlikte aracının içinde öldürülüyor. Eşi, kocasının yanlışlıkla vurulduğunu kesin bir dille iddia ediyor. Polis inanmamış olacak ki o yönde bir önlem almıyor. Bir gün sonra aynı yerde aynı şekilde bir araçta 31 yaşındaki EB öldürülünce olaylar arasındaki bağ ancak kuruluyor.
Mercedes marka siyah bir araçla EB’nin evden hareket ettiği saldırgana bildiriliyor, ancak EB’den önce Profesör olay yerinden aynı renk, aynı marka araçla geçtiği için kurşunların hedefi oluyor.
SONUÇ: ‘Biz müneccim miyiz ki pusu kuranlara önceden pusu kurabilelim’ diyen olabilir. Cinayet Büro Amir ve Personeli peş peşe gelişen olaylardan ilkini hızlı ve doğru çözümleyebilselerdi ikinci olaylar engellenebilirdi. Yazımdaki ilk olayda yaralanan genç kendisinin, Trabzon’daki olayda da Profesörün eşi kocasının kesinlikle hedef olmadığını söylemelerine rağmen polis gerçek hedefleri kolaylıkla tespit edebilecekken, edemedi. Evden çıkan vuruldu. Vurulan yanlışsa doğrusu da o evdedir. Bu kadar basit. Trabzon’da pusulanan Hoca yanlışsa, MOBESE kayıtları incelenseydi, doğru hedefin kim olduğu belirlenip, kurtarılabilecekti.
Mecidiye’deki yaralamada saldırganın kim olduğunu bildiği halde, yaralı bilmediğini söyleyerek yalan söyledi. Niye yalan söylediği yaralayan ve yaralananın kim olduğu yeterince araştırılsaydı yollarının katledilen Doktorun hemşiresinde kesiştiğini göreceklerdi. Duruşehir’de cinayet işleyenin kimliği belli olduğu halde Zeytinlik Mh ’ne gitmesi engellenemedi.
Yetersiz, araştırma inceleme, yanlış kanaat yürütme insanların hayatına mal oluyor. Faillerin yakalanması kadar yasa dışı faaliyetlerin önlenmesi de önemlidir. ‘Sizin için önemli olmayan bir şey bizim için çok önemli olabilir derler ya ‘CBA için önemle olmayan bir şey vatandaş için hayati önem taşıyabiliyor.’