Yanlış yer seçimi, dikey yapılaşma sonucu depremler giderek daha fazla can alırken afet, risk azaltma; vatandaşın can ve mal güvenliğinin korunmasıyla ilgili yeni bir şey yok.
AFAD (Afet ve Acil Durum) Başkanlığı, afet yaşanmaması için, koruyucu tedbir alması; riski azaltacak projeleri hayata geçirmesi gerekirken bizde; afetten insanları kurtaran kurum olarak görev yapıyor. Afet büyük olunca bunu da yapamadı.
Koruyucu sağlık önlemleriyle vatandaşın sağlığını koruma yerine tedavi edici önlemlere yönelen sağlık sistemi gibi; felaketi önleyici tedbirler yerine felaketten kurtarma amaçlanınca yıkım da can kaybı da inanılmaz derecede büyüdü.
Depreme dayanıklı binalar sayesinde depremle birlikte yaşanabilir. Binanın yeri ve yapılışı, yeniliği - eskiliğinden çok daha önemlidir. İnşaat teknolojisi her şiddetteki depremi yenecek güçtedir. Doğru yere doğru binalar yapılırsa hiçbir bina yıkılmaz. Hiç kimse hayatını kaybetmez.
İmar affı veya barışı ne demek? Kim kimi affediyor, kim kimle barışıyor. Terör örgütüyle barışmanın da depremde barışmanın da ağır bedelini ödedik ve ödemeye devam ediyoruz. Terörle barışılmayacağı gibi depremle de barışılmaz her ikisiyle de savaşılır, her ikisine karşı zarar verme ihtimalleri sıfırlanana kadar savaşılır ve önlem alınır.
Van/Muradiye/Çaldıran (1976) merkezli depremde can 4 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybederken çok sayıda yaralı ve evsiz vardı. Uçakların tatile gidenler için tahsis edildiğini depremzedeler için uçak kalmadığı kara propagandası sonucu depremzedeler Erzurum ve Ankara Esenboğa havaalanlarında olay çıkararak pistleri işgal etmişlerdi.
Devletin yardım istemesi üzerine o bölgeden yurtlarda kalan doğulu, Kürtçe bilenlerle depremzedeleri ikna ettik, Muradiye’ye gittik misafirleri aldık. Önce Ankara Yıldırım Beyazıt öğrenci yurdunda ağırlayıp, ardından afet konutları ve Ankara’nın farklı yerlerindeki misafirhane ve devlet binalarına yerleştirdik.
Yardımı toplayan, yemek ve barınmalarına aracılık eden, haklarını koruyan biz; Ülkücüler olduğu halde, Türkçe bilen az sayıda kişi her fırsatta ‘Allah (cc) razı olsun!’ Devrimcilerden demesinin sebebin sordum.Bizim topladığımız yardımların paketlemesinde maaş alarak çalışan Devrimciler her giyisinin cebine, çantaya, torbaya, ayakkabıya ‘Devrimci kardeşleriniz gönderdi, yanınızdayız’ yazısı koymuşlar. Darda ve zordaki insanlar yapılanı unutmuyor. Belediye ve sivil toplum kuruluşlarının yandım paketlerinin etiket ve logolarının değiştirilmesinin sebebi de budur.
Trabzon / Maçka / Çatak’ta 1987’de Karayollarının dağın bir kısmını duvar gibi keserek yolu genişlettiği yerde şehirlerarası otobüslerin mola verdiği restoran, kahve ve kafelerin bulunduğu yerde dağın yamaçlarından kopan büyük bir toprak kütlesi çığ gibi tüm binaları altına almış Zigana’dan başlayıp Trabzon’da denize dökülen Değirmendere’nin önünü kesmişti.Orada işletmeci olarak bulunan akrabalarım da göçük altında kalmıştı.
Heyelan günü İsviçreli kurtarma ekibi ve zamanın İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli ile olay yerine ulaştık. Gelir gelmez Karayolları Gen Müdürü Kalemliye 6 saat gibi kısa bir sürede yolu trafiğe açtıklarını söyledi. Kurtarma ekibinin yöneticisine Genel müdürün söylediğini çevirdim Adam inanılmaz bir tepki gösterdi. Artık ‘Geri dönelim.
Bu toprağın üstünde iş makinesi çalıştırdıktan sonra burada canlı bulma ihtimali çok azaldı. Araç yolunu açacağınıza, suya yol açsaydınız da toprak su emmeseydi toprak altındakilerin yaşamasına katkı sağlardınız. Böylelikle bir taraftan makinelerle, diğer taraftan toprağın su emmesiyle insanların yaşam alanlarını yok ettiniz’ dedi.
Bakan Kalemli de Genel Müdür de ‘Ne yapılması gerektiğini de yaptığımızın bu kadar büyük hata olduğunu da bilmiyorduk. Biz tebrik bekliyorduk.’ dediler. Benim ricam üzerine çalışma başlattılar 60’tan fazla cansız bedene ulaştılar. Canlı hiç kimse çıkarılamadı. Kurtarma ekibinin başkanının söylediği gibi tüm cesetler ıslak çamurda preslenmiş, kanları çekilmiş, cenin gibi çıkarıldı.
O gün, bugün her felakette aynı durumlarla karşılaşıyoruz. Önlem almada da kurtarmada da fazla bir şey değişmedi, yetersiz kalmaya devam ediyoruz. Değişen tek şey felaketlerin ve can kayıplarının giderek büyümesi oldu.