Eğer hükümet kurulamazsa, bazılarına göre erken seçim, Erdoğan’a göre ‘tekrar seçim’ yapılırsa, adını ne koyarsanız koyun; bu seçim yapılana kadar mecliste grubu bulunan tüm partilerin oluşturduğu bir hükümetle bu seçime gidilmesi zorunludur. HDP’yi hükümet, milletvekillerini bakan yapan bu meclisi, halk meclisin bahçesine gömer ve HDP’yi tek başına iktidar yapar.
Ahmet Davutoğlu, hükümeti kurma görevini almadan, koalisyonla ilgili söylenenlerin bir bağlayıcılığı yoktur. Koalisyon görüşmeleri yalnız bu görevle yetkilendirilenler tarafından veya genel başkalar tarafından yürütülür. Diğer konuşanların açıklamaları, kahve sohbetlerinden öteye geçmez. Duyduklarınızın hepsini unutun. Bundan sonra söyleneceklere kulak verin.
MHP koalisyona hazır
Koalisyon deneyimlerini partisinin milletvekilleriyle paylaşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sabırlı olunursa çözülemeyen birçok konunun koalisyon hükümetleriyle çözüleceğini söyledi.
Henüz Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, kimseye hükümeti kurma görevi vermediği halde Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayacaklarını belirten Bahçeli, özet olarak görüşlerini kendi milletvekillerine şöyle açıkladı:
Tek parti iktidarının, istikrarın yanında despotizme doğru gidişin yolunu da açtığını, daha önce DSP-MHP-ANAP tarafından kurulan koalisyonla Türkiye’nin birçok önemli sorunun çözüldüğünü, süreçte dünya görüşleri farklı, aralarında derin ayrılıklar bulunan insanların birbirlerine yaklaşmasının sağlandığını, ancak Rahmetli Bülent Ecevit’in partisi DSP’nin bölündüğünü, koalisyonun TBMM’de çoğunluğu kaybettiğini, koalisyon hükümetini yıkanların yeni oluşumlarına Türkiye’yi teslim etmek yerine, ‘erken seçim kararı’ alarak millete gidildiğini,
Bugün milletin daha derin bir şekilde ayrıştığını, birleştirici bir hükümete ihtiyaç olduğunu, MHP’nin içinde olmadığı daha uyumlu bir Ak Parti – CHP koalisyonunun kurulamaması durumunda, ‘Türkiye’yi namerde muhtaç etmeyeceklerini, hükümeti kurabileceklerini, Türkiye’nin hükümetsiz kalmayacağını, ‘çözüm sürecinin askıya alınması, yolsuzlukların araştırılması, yolsuzluğa adı karışan 4 eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmesi, Erdoğan’ın Anayasal çizgilere ve Çankaya’ya çekilmesi’ gibi kırmızıçizgilerinin olduğunu, ilkelerinin aynı zamanda milletin değerleri olduğunu, bu ilkelerden vazgeçilmesini kimsenin kendilerinden beklememesi gerektiğini belirtti.
Ak Parti işi ağırdan alıyor
TBMM Başkanlık Divan’ı kurulmadan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti kurma görevi vermeyeceği açıklanmıştı. Hal böyle olunca divanın oluşturulması ne kadar uzun sürerse, Ak Parti’nin tek başına iktidarı da o kadar uzar. Ak Parti milletvekilleri meclise gelmediği için divan görüşmeleri yapılamadı. Sonuçların alınması en erken önümüzdeki haftaya kaldı. Hükümetin kurulma sürecinin uzatılmasının Erdoğan tarafından istendiği biliniyordu. Ağustos’un ilk haftasına kadar uzarsa, ‘bundan iyisi Şam’da kayısı’, çünkü yeni TSK’nın üst yapısının şekilleneceği Askeri Şura da yapılmış olacak. ‘Paralel’ yamuk v.s. atılması gereken subaylar atılacak, atanması gerekenler atanacak.
Amerikanlar Ankara’da
Askeri Şura’dan önce ABD’nin Savunma müsteşarı ve Obama’nın IŞİD’ le mücadele özel temsilcisinin Ankara’ya gelmesi TSK’ nın NATO gölgesinde şekilleneceğini gösteriyor. Irak ve Suriye’de ilerleyişini sürdüren IŞİD’e karşı İncirlik Üssü’nün kullanılmasını isteyen ABD’nin çıkarlarıyla Türkiye’nin çıkarları örtüşmüyor.
ABD, Türkiye’yi bölerek ayrı bir Kürt devleti kurmak isteyen PKK'yı kendi kara birliği olarak görüyor. PKK’nın Suriye kolu PYD’yi terör örgütü olarak görmüyor, terörle mücadele eden meşru bir güç olarak destekliyor. Türkiye’nin endişelerini ABD dikkate almıyor. İnsan eşek olduktan sonra semer vuran çok oluyor. Semer için de eşeğin fikri değil; ölçüsü alınıyor.