Başbakan Davutoğlu’na yeni hükümeti kurma görevi bu hafta da verilmeyebilir. Hükümet kurma çalışmalarının başlayabilmesi için, TBMM Başkanlık Divanı’nın oluşması; TBMM Başkanvekili, TBMM İdare Amiri ve kâtip üyelerin genel kurulda onaylanması gerekiyor.
MHP, HDP’nin TBMM başkanlık Divanı’nda 3 üye ile temsil edilmesine; Dilek Öcalan’ın katip üyeliğine karşı çıkıyor. Divan Üye sayısının 17,18 veya 19 olmasına genel kurul karar verecek. MHP’nin önerisi 17 kabul edilirse HDP’ nin 2 divan üyesi olacak; katip üyeliği olmayacak.Partiler arası dayanışma açısından bu oylama da önemli.
Divan üye sayısı ve dağılımı salı günü kesinleşirse, parti gruplarından üye isimlerini bildirmeleri istenecek. Verilen isimlerin genel kurulda onaylanması perşembeye yetişmemesi durumunda bir sonraki hafta salı günü divanın oluşması bekleniyor. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra ‘hükümet kurma görevinin verilmesi’ beklenecek.
Hükümet gecikse de kurulacak
Alman İmparatoru Bismarck, ‘Siyasi pazarlıklar ve sosis imalatı halka açık alanlarda yapılmaz, çünkü ikisi de mide bulandırır’ diyor. Koalisyonla ilgili yazılan ve söyleneler spekülasyon, konuşulanlar değil; konuşulmayanlar üzerinden hükümetin öncelikli olarak MHP - Ak Parti veya CHP- Ak Parti arasında kurulacağına, erken seçim olmayacağına inanıyorum. Erken seçime A.Hakan kadar şans vermiyorum.
Tek başına iktidar halen sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan sürecin ağır işlemesinden yana. Gerekli atamalar hız kesmeden yapılıyor. Böyle giderse, Ağustos başındaki Askeri Şura’ da istenilenler atanır, istenilmeyenler ordudan atılır, ordu istenildiği gibi yeniden yapılandırılır. Bundan iyisi, Şam’da kayısı.
Bahçeli nezaketen
MHP Lideri Devlet Bahçeli, nezaketen insanları değil; yaptıkları işleri eleştirir. Ancak Deniz Baykal’ın özel, yarı özel ve siyasi ilişkileri iç içe geçtiği için, eleştirilerin ne kadarının özel, ne kadarının siyasi olduğu tartışma götürdüğünden Sayın Bahçeli Baykal’ı doğrudan eleştirmez, doğru aday olmadığını kamuoyuna değil; ilgililere belirtir. Çünkü meclis başkanını halk değil, milletvekilleri seçecektir.
Böyle yarı özel, yarı siyasi ilişkiler üzerinden siyaset yapmayan Bahçeli, yeri ve zamanı geldi mi gereğini yapar. Bahçeli’yi eleştirmeden önce, Livaneli’nin yazısını okuyun, sonra diğerlerine bir göz atın; yani; önyargı yerine öngörüyü tercih edin. Ölen kör gerçekten badem gözlü müydü? Kaçan balık mıydı? Balıksa iri miydi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi yasaklı olduğu günlerden itibaren Baykal’la yaptığı gizli görüşmeleri ve sonuçlarını, o günlerin tanıklarından Zülfü Livaneli 2007 seçimlerinden hemen sonra ‘Deniz Bey o fotoğrafı çıkarıp bakmanın zamanı geldi’ başlıklı yazısında ayrıntılarıyla anlatıyor. Bu ve buna benzer birçok yazı biz de yazdık.
Baykal CHP Genel Başkanlığı döneminde seçmeni sürek avı gibi, Ak Parti’nin önüne sürdü. Abdullah Gül’ü de Erdoğan’ı da işinden dolayı değil; eşinden dolayı suçladı ve cumhurbaşkanı olamayacaklarını söyledi. ‘AB’ye girdik’ söylemini gerçekleştiremediği ve ekonomiyi düzeltemediği için itibar ve oy kaybeden Ak Parti’nin ‘Müslüman cumhurbaşkanı seçeceğiz’ sloganıyla yeniden seçilmesini sağladı.
Baykal, bir kez işe yarayacaktı ki o da anayasa referandumuydu, ancak kaset skandalıyla engellendi.