MHP Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sor Gen Bşk Yrd Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, sosyal medya paylaşımında İletişim Başkanlığı'nı ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nu (RTÜK) etiketleyerek Turgay Ciner Grubu’na ait Habertürk ve Show TV’inin deprem yayınlarını eleştirerek ‘Kimin figüranısınız? Bu sinsilik ve rezillik artık tahammül boyutunu iyice aşmıştır. Dayanışmaya ve afetle mücadeleye zarar verip, dezenformasyon yapanlara karşı hukuk ve ilgili kurumlar gereğini vakit kaybetmeksizin yerine getirmelidir’ dedi.
Siz deprem enkazı altında kalanların mı vekilisiniz, yoksa elektrik ve iletişim sağlayamayan şirketlerin mi, yoksa ‘9 şiddetindeki depreme dayanır’ diyen, ancak 7,7 şiddetindeki depremde yer bir olan plazaları yapan müteahhitlerin mi vekilisiniz? Yoksa imar affı/barışı yapanların mı vekilisiniz? Depremle barış depreme dayanıklı alt ve üstyapı yapmakla olacağını bilmeyenlerin mi vekilisiniz?
Eleştirdiği yayını canlı izleyen, Ülkücü kuruluşların tamamına yakınında iyi değil çok iyi, başarılı yöneticilik yapmış ve 50 yıldır MHP’ye oy veren biri olarak vekilin açıklamalarından utandım, enkaz altında kalmış gibi oldum.
Enkaz altından gazeteci aranıyor ve bu sayede kurtuluyorsa, bırakın gazeteci gazeteciliğini, herkes işini yapsın.
Gazetecinin görevi halkın derdine derman, derman olamadığına tercüman olmaktır. Basın, yayın ilkeleri, Yargıtay kararlarına göre gazeteci olaya dikkat çekebilmek amacıyla gerçekleri abartabilir, kristal haber yapmak zorunda değildir. Kaldı ki söz konusu yayınlarda abartı bile yok. Acı gerçekler var.
Gazete düz ayna gibidir; orada kendinizi olduğunuz gibi görürsünüz ne büyük ne küçük. Görüntünüzü beğenmiyorsanız sorun aynada değil; sizdedir. Aynada düzeltme yapamazsınız, kendinizi düzelteceksiniz.
Görevini yapmayan veya yapamayanların vekilliğine soyunmayın! 15 Temmuz 2016’da Devleti kurtaran halk, depremde de kardeşlerini tek vücut, tek yürek olup kurtarır. Gölge etmeyin yeter! Sorunun çözümünde rol almıyorsanız, parçası da olmayan!
ELEŞTİRİ KONUSU OLAYLAR
Özdemir ‘Deprem öncesi ‘karne hediyesi et alındı’ yalanıyla rezilliğin daniskasını kurguladılar. Habertürk’ten Mehmet Akif Ersoy jeneratör yokluğundan kameranın ışığını kapatınca kurtarma çalışması yapılan yerin karanlığa gömülmesi, Kurtarma sırasında canlının çıkarılması anında ekip değiştirilmesi, Show TW’de 1999 Depremin aldığımız ders yetmedi mi, her depremden ders alıyoruz, karnemiz bu depremde görüldü’ şeklindeki yayınlardan dolayı yukardaki eleştiriyi yaptı.
Öğrenciye ‘karne hediyesi olarak kasap tarafından pirzola verilmesi’ kurgusu yalan haber midir? Kurgu da olsa Türkiye gerçeğini yansıttığı için yalan haber değildir. Türkiye’nin en mağdur, en işsiz MHP seçmeninin yarıdan fazlasının çocuğu için pirzola en iyi karne hediyesidir. Kurbandan kurbana evine et giren bir çocuk için bundan daha güzel hediye mi olur?
Kurtarma çalışması yapıldığı sırada canlı yayında kamera kapanınca hiçbir şey görülemeyecek kadar ortalığın karanlığa gömülmesinin neresi yalan. O yayınlar sayesinde jeneratörü olanlar bölgeye jeneratör göndermesinin suç neresinde?
Enkaz altındaki canlının çıkarılması sırasında ekip değişikliğinin gerekçesini Ersoy yarım saat gibi kısa bir süne sonra ‘Şov olmadığını, kurtarmanın gereği; ulaşılan kişiyi sağlıkçıların çıkarması gerektiğini’ zaten açıkladı.
Önceki depremlerden ders alınmadığını, alındıysa yanlış alındığını; deprem vergilerinin yerinde kullanılmadığını, deprem yasalarının uygulanmadığını son deprem açık, seçik göstermedi mi? gösterdi.
NOT: SBB Demir’in Kürtün Vadisi’nin imara açılmasına onay veren üyeler, tarım arazisinin imara açılmasının bedelinin ne kadar ağır olduğunu bu depremde gördükleri halde bu hataya düşerlerse sadece cehaletten değil; aynı zamanda hem halkın vicdanında ham de mahkemelerde zaman aşımı olmayan insanlığa karşı suç işlemekten yargılanacaktır.