Koalisyon yapılıp yapılmayacağı siyasi partilerin değil; milletin kararıdır. Millet yapın demiş! Siyasetçiler kiminle ve hangi şartlarda koalisyon yapılacağına karar verecek.
Koalisyon görüşmelerini zora sokacağı; kendisini ve Sarayı tartıştırmayacağı iddia edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan iddiaların aksine ‘Türkiye’yi hükümetsiz, başsız bırakan, egolarına mahkum olanlar millete hesap veremez, hızla hükümet kurulmalı’ dedi. Resmi görüşmelerle, sızdırıldığı iddia edilen görüşmelerin örtüşmediği görüldü.
Cephede kaybedip, masada kazanmak
Cephede kaybedileni masada kazanmaya çalışan Ak Parti bir taraftan koalisyon hazırlıkları yaparken, diğer taraftan erken seçim anketleri yaptırıyor. Koalisyonun yapılamaması veya yürütülememesinin sonuçlarına göre koalisyon pazarlığı yapacak. Ak Parti, erken seçimin karlı partisi olursa, koalisyon isteklisiymiş gibi görünecek, ama ileri sürdüğü şartlarla veya ileri sürülen şartları kabul etmeyerek, koalisyonun kurulmasına veya uzun yaşamasına engel olacak. Seçmen de bunu yiyecek, erken seçime gidilecek ve yeniden tek parti; yani ‘Ak Parti’ diyecek, cephede kaybedilen masada kazanılacak.
Seçmen bu oyunu fark eder, halkın koalisyon kararına Ak Parti’nin engel olduğunu anlar; Rus Ruleti gibi, silah Ak Parti’ye dönükken patlarsa, Ak Parti bugün aldığı vekillerden en az 100 daha eksik alacak. Çarşıdaki pirince giderken evdeki bulgurdan olacak. Bu hassas dengelerle başlayacak koalisyon görüşmeleri.
MHP dışında birçok uyumlu koalisyon alternatifinin olduğu, bu alternatiflerden sonuç çıkmazsa, Türkiye’nin hükümetsiz kalmayacağı, halkın koalisyon kararı karşısında MHP’nin de sorumluluk alacağı muhakkaktır.
Ak Parti, CHP ve MHP’yi, ulus ve parti çıkarlarına göre değil, kendi grup ve zümrelerinin çıkarlarına göre yönlendirmek isteyenler medyada her gün değişen senaryolar üretiyor.
Alman İmparatoru Bismarck’ın ‘Siyasi pazarlıklar ve sosis imalatı halka açık alanlarda yapılmaz, çünkü ikisi de mide bulandırır’ dediği gibi; koalisyon görüşmeleri, medya üzerinden değil; ancak yetkili kişiler arasında yapılabilir. Bunların dışındaki görüşme ve açıklamalar mensubu bulundukları partileri bağlamasa da ellerini zayıflatır, pazarlık şansını düşürür. Buna hiçbir genel başkan müsaade etmez.
Bahçeli ne diyor?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP dışındaki odakların, MHP’yi şekillendirmesine karşı çıkıyor. MHP’de görev bölümünün nasıl yapılacağına, MHP’nin koalisyona girip girmeyeceğine, girerse, kimle ve hangi şartlarda ortak olacağına veya olmayacağına başta Genel Başkan olmak üzere yetkili organlar karar vereceğini söylüyor. MHP karşıtlarının yazılı veya görsel medya üzerinden MHP’ye rol biçemeyeceğini, biçilen rollerde MHP’lilerin görev almaması uyarısında bulunuyor.
Meral Akşener, kendisiyle ilgili açıklamalar karşısında, ‘Beni TBMM başkanlığına layık gördüğünüz için teşekkür ederim, ama buna siz değil; önce partim, sonra TBMM karar verir’ demesi gerekirken, sessiz kalması, medyada çıkanları onayladığı ve beklenti içine girdiği anlamına gelir...
TBMM başkanlığına Akşener değil de E. İhsanoğlu’nu veya başka biri önerilmesi, aslında pişmediği halde, pişmiş aşa su katmak gibi; görünecek. Akşener ve hayranları hayal kırıklığına uğrayacak… Böyle durumlarla karşılaşılmaması için senkronize hareket edilmeli; birlik ve beraberliği bozacak davranışlardan uzak durulmalı. Araya başkalarının girmesine imkan vermeyecek şekilde saflar sıklaştırılmalı. Aksi cephede kazanılan masada kaybedilir.