MHP’siz koalisyon olmaz. Ya Ak Parti- CHP-MHP ya da Ak Parti – MHP koalisyonu olur. Diğer alternatiflerden sonuç çıkmaz. Hürriyet’ten Ahmet Hakan, koalisyon ihtimallerini değerlendirdiği ‘Koalisyon barometresi’ ne göre; bir gün Ak Parti - MHP, başka bir gün Ak Parti – CHP koalisyonu kuruluyormuş, yüzde elli de erken seçime kalıyormuş. Örneğin; tek gün MHP, çift gün CHP koalisyonu kuruluyor, tatil günlerine de erken seçim kalıyormuş. Hakan, beğendiğim yazarların başında gelir, ancak bu değerlendirmesine katılmıyorum. Hava sıcaklığının gün boyu değiştiği gibi; koalisyon ihtimalleri de değişiyor diyor. O zaman basınçölçer; barometre yerine; ısıölçer termometre daha uygun isim olurdu. Bu açıdan bakıldığında; koalisyon kurulmasını tavla oyununa benzetmiş, erken seçim ve koalisyon ihtimalleri gelen zara bağlanmış.
Koalisyon kurmak, zara, dolayısıyla şansa dayanan tavlaya değil; şansa yer verilmeyen öngörüye dayanan satranca benzer. Tavlada zar, satrançta ustalık belirleyicidir. Tavlada şansı olan bazen, satrançta ustalığı olan her zaman kazanır.
MHP- Ak Parti koalisyonu en uzun ömürlü ve en verimli koalisyon olmak zorundadır. MHP’siz koalisyon, milletin değil; belirli zümre ve gizli odakların iktidarı olur.
Cumhurbaşkanı yasal sınırlara çekilir.
Cumhurbaşkanı vatana ihanetten başka bir suçla yargılanamayacağından 25 Aralık rafa kaldırılır.
Yolsuzluğa adı karışan 4 bakanın Yüce divan’a gitmesi meclis oylamasına bağlı, hükümet için sorun olmaz.
Çözüm sürecinin bölünme sürecine doğru gittiğini, terör örgütü PKK/KCK’ya meşruiyet kazandırdığını Sayın Erdoğan da seçim sürecinde söyledi. Buradan geri dönülmesi gerekiyor. Doğru olan da budur. Halkın huzur ve refahı için her şey yapılacak, ancak devlet otoritesi de sağlanacak. Ak Parti böylece ‘Kürt’ oyu kaybetmeyecek. Sayın Erdoğan, ‘Silahı bırak da o oyları al bakalım’ demiyor muydu? PKK’nın silahlı baskısıyla alınan oylar, HDP’ye artık gitmeyecek. HDP’in hem silahlı hem de siyasi propaganda yapmasına izin verilmeyecek. Silahlı propagandaya karşı devlet de silahla müdahale edecek, ‘ya devlet başa ya kuzgun leşe’ sözü gerçekleşecek. Irak’ta bir Kürt oluşumu ve devletinin kurulumuna katkı veren Türkiye hatalardan aldığı dersle buna Suriye’de izin vermeyecek. Batının bu yöndeki isteklerini MHP ile birlikte geri çevirecek. Bundan daha uyumlu, bırakın koalisyonu tek başına iktidar bile olmaz. CHP’nin tek başına iktidarında daha fazla uzlaşmazlık ve anlaşmazlık olur.
CHP yine bağışlıyor
MHP Lideri Bahçeli’ye başbakanlık öneren Kılıçdaroğlu, yine karlı dağdan kar bağışlamaya başladı. Muhtemel koalisyonlarının mikro ve makro; kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinin hepsini hükümetlerinin ilk altı ayında gerçekleştirebileceklerini, ilk 100 günde 2 ikramiye ve asgari ücret düzenlemesini gerçekleştirmeyi vaat ederken, 14 maddelik kırmızıçizgiyi de hatırlatmaktan geri kalmıyor. İyi de hem vaatler gerçekleşecek, hem kırmızıçizgiler çizilecek, hem de hükümeti kuracak milletvekilin olmayacak. Bu söylenilenlerden sözetmek için CHP’nin en az 276 milletvekili olması gerekir. Milletvekili olmadan hükümet kuruyor, sorunları çözüyor, Kılıçdaroğlu. Gerçekle yüzleştiğinde de MHP’yi suçluyor.