Samsun Valisi Valisi Zülkif Dağlı, Samsun’un her alandaki imkanlarını görevli olduğu yere taşımak üzere koordinatör Vali olarak Elbistan’da görevlendirildi. Elbistan adeta Samsun’a dönüştü; Elbistan ile tek yürek tek vücut olduk. Giden canlar geri getirilemedi, ancak SamsunHalkı, Valiliği ve SBB sayesinde Elbistanlıların yaraları sarıldı, gönülleri fethedildi. Başta Samsun halkı olmak üzere Vali Dağlı da Başkan Demir de başarılı bir sınav verdi. Vali Bey buradaki başarılı çalışmalarını tamamladıktan sonra Kahramanmaraş il merkezinde görevlendirildi.
EMNİYET MÜDÜRÜ URHAL ENKAZ ALTINDA MI KALDI?
Çok başarılı bir şekilde devam eden İşitme Engelliler Olimpiyatları sırasında Akif Çağatay Kılıç’ın Gençlik ve Spor bakanlığından alınması gibi bir uygulamaya tanık olduk Kahramanmaraş’ta. Kahramanmaraş’ta görevlendirilen Samsun Emniyet Müdürü Dr Ömer Urhal’ın yerine Ağrı emniyet müdürünün Samsun’a atanması ‘bu ne perhiz ne lahana turşusu’ adeta ‘hiçbir iyilik, hiçbir başarı cezasız kalmaz’ dedirtti. Urhal’ın çalışmasından memnun kaldıysanız, oraya vali olarak atayınız! Ya da samsun’a atadığınız müdürü, Kahramanmaraş’a atayınız. Bunların dışındaki her durum bulanık suda balık avlamaktır ki Samsunlular yeri ve zamanı gelince bunun hesabını soracaktır.
SBB, ELBİSTAN’A ULAŞAN İLK EKİP OLDU
Konumuza dönecek olursak, Samsun halkı, Samsun Valisi ve özellikle de depremzedelere kimsenin ulaşamadığı bir zamanda üstün beceri, olağanüstü gayret sonucu ilk ulaşan, yüksek kapasitede hizmet sağlayan SBB Başkanı Demir ve ekibini kutluyorum. Doğru işler yapmak başkanın görevidir, ancak başarısızlığa meydan bırakmayacak kadar iyi organize ederek harika işler yapması da övgüye değerdir.
Dağlı, Elbistan’a koordinatör olmadan önce Samsun BB Başkanı Demir deprem olur olmaz yıkımın en çok olduğu Elbistan’a yardım ekibi ve ekipmanı hazırlarken, eşzamanlı olarak bir koordinasyon ekibi göndermesi daha sonraki yardımların amacı doğrultusunda; en verimli şekilde yapılmasında çok önemli rol oynadı. Yollar tıkanmadan Elbistan’a ulaşan ekip, ulaşıma açık, yanında Cem Evi bulunan ‘Millet Bahçesi’nde koordinasyon merkezinin kurulacağı alanı belirledi.
Gelecek ekiplere ve malzeme getireceklere merkezin bildirilmesi yardımların ulaşmasınıhem kolaylaştırdı hem de hızlandırdı. Hangi yolun açık, hangi yolun kapalı olduğu bilinmediğinden ve gelen tır ve kamyonların sürücüleri ne getirdiğini ve nereye gideceğini bilmediğinden doğrudan şehir merkezine sokulmadı.
Samsun’dan gelen tırların nereye gittiği, ne getirdiği hatta tırın hangi sırayla boşaltılacağı hem tır sürücülerine hem de koordinasyon merkezine bildirildiği için, SBB organizasyonuyla giden yardımlar sağa, sola dökülmeden, israf edilmeden eskort işliğinde koordinasyon merkezine ulaştırılabildi.
Bu başarılı organizasyon sonucu depremin ilk akşamında 5 bin kişiye yemek verecek mutfak hizmete açıldı. İlk günden itibaren Un Sanayicileri Birliği’nin ücretsiz sağladığı unlarla 180 fırında yapılan 400 bin ekmek depremzedelere SBB tarafından ulaştırıldı. Mutfak kuran ancak malzemesi gelemeyen başka illerinin belediyelerinin kurduğu aşevlerine de gıdaları gelene kadar destek sağlandı.
İtfaiyecisinden, iş makinesi veya tır sürücüsüne kadar ihtiyaç duyulan her meslekten deneyimli kişilerle birlikte 200’e yakın iş makinesi de ulaştırıldı ve hemen işe başlandı. Akaryakıt ve soğukta donmayan tüp sorunu yaşanırken Samsun ekibi aldığı özel önlemlerle bu sorunu da aştı, birçok ilke imza attı.
Sosyal medyada yürütülen ‘Alevilere yardım edilmiyor’ kara propagandasına karşı da SBB’nin yardım merkezi kurduğu yerde yıkılmamış ve kullanılır vaziyette Cem Evi ve çevresinde çok sayıda Alevi vatandaşın orada bulunması sonucu yemek, iaşe ve her türlü yardıma onlardan başlanması böyle bir ayrımın olmadığını göstergesi oldu.
Görev gereği yapılanları değil de yapılmayanları veya yanlış yapılanları yazışımızın sebebi doğrusunun yapılmasını, yöneticilerin gözünden kaçan veya yöneticilere ulaştırılamayan sorunlara dikkat çekerek çözümünü sağlamaktır. Dertlinin derdine derman olmak, olamadığımıza tercüman olmaktır. Deprem bölgesi dışındaki belediyelerin depremzedelerin yardımına koşması yasal zorunluluktan öteye vicdani sorumluluktur.