Göz olanı akıl olacağı görür. Olacağı görmek için olanı doğru analiz etmek gerekir. Sebepler değişmeden sonuçlar değişmeyeceği için, 17 Nisan 2015’te yazdığım makaleye bir gözatalım
Ufukta koalisyon görünüyor: Seçim sonuçlarını doğru tahmin eden anketlere göre; bugün seçim olsa, Ak Parti’nin çıkaracağı milletvekili sayısı 5 eksik veya fazlasıyla 250 olacaktır. Koalisyon kapıda. CHP ve MHP’de muhtemel koalisyon ihtimali göz önüne alınarak iktidar kadroları listelere yerleştirdi. HDP’nin koalisyonda bulunma ihtimali hiç kimse tarafından öngörülmüyor. CHP-MHP koalisyonu çok uzak bir ihtimal değil. CHP’nin ‘Kutlu Doğum Haftası’ mesajı, MHP’nin güneydoğu ve HDP’yle ilgili görüşlerini ‘esneten’ Arzu Erdem’in İstanbul’dan seçilmesi garanti yerden aday gösterilmesi, MHP’nin bu dönem TBMM’ye girmeyi ve tüm kesimleri temsil etmeyi planladığını göstermektedir.
Kontrolsüz güç…
Daha önceleri istikrarsızlık olarak görülen koalisyon, bugün istikrar olarak görülmeye başlandı. Fren sistemsiz araç gibi; ‘Kontrolsüz güç; güç değildir’; yönetimi eline geçirenlerin istediğini yapabilmesi artık istikrar olarak görülmüyor.
Büyü veya hipnoz bozuldu
Gıdaların ömrünü uzatan katkı maddelerinin, tüketicinin ömrünü kısalttığı gibi; Sayın Erdoğan’ın bitmek tükenmek bilmeyen başkanlık ihtirası, kimine göre toplu hipnozu, kimine göre de büyüyü bozdu ve Ak Parti’nin ömrünü kısalttı.
Seçimden 1,5 ay önce yazdıklarım bugün gerçek oldu. Peki şimdi ne mi olacak? Seçim öncesi son yazımda siyasi başarının sübjektif olduğunu; kişiden kişiye, seçmenden yöneticiye göre değişik olacağını belirtmiştim. Seçimden çok seçimin sonuçları tartışılacak demiştim böyle de oldu ve olmaya da devam edecek.
Silahlı propaganda kazandı
Keşke seçimin galibinin demokrasi olduğunu söyleyebilsek, ama söyleyemiyoruz. Seçimin galibi, doğu ve güneydoğuda silahlı, batıda siyasi propaganda yapan HDP’dir. Bunun dışında galip yoktur, malup çoktur. Öngördüğümüz gibi; Ak Parti tek başına iktidar olamamış, Sayın Erdoğan’ın başkanlık hayali bitmiş, CHP müthiş kampanyalarla bir taraftan oy alırken diğer taraftan da aynı oranda oy kaybetmiştir. Tüm dünyanın erdemini övdüğü Türk milletini mutlu, Türk devletini güçlü kılma ülküsünü savunan yaklaşık 50 yıllık mazisi bulunan MHP, bir yıllık Kürtçü HDP’eyle aynı sayıda milletvekili çıkarmıştır.
Tek partili çoğunluk hükümeti kurulamayacağına göre; ya koalisyon, ya azınlık hükümeti kurulacak ya da erken seçim gidilecek. Seçimden sonra yapılacak son iştir tekrar seçim yapmak. Alternatifler tek tek denendikten sonra hükümet kurulamazsa erken seçime gidilebilir. Seçimden 1. Parti olarak çıkan Ak Parti’yi yok sayarak hükümet programı yapmak, gerçekçi olmadığı gibi; doğru da olmaz. Ak Parti’yle ilgili suçlamaları da görmezlikten gelmek hiç olmaz.
Fille yatağa giren ezilir
Ak Parti’nin ortağı olmak, fille yatağa girmeye benzeyeceğinden tüm siyasi partiler bu ortaklığa temkinli bakıyor. Koalisyon hükümetinin programı belirlenirken, Ak Parti’nin geçmişiyle yüzleşmesi de sağlanacaktır. Bu yüzleşmeyi sağlayacak şartların oluşması, dengelerin ve komisyonların kurulabilmesi için, Ak Parti’yle ortaklığa kimse balıklama atlamıyor. Muhalefet partilerinin taviz verme lüksü yok. Ak Parti’nin yapacağı fedakarlığa, vereceği tavize göre koalisyon hükümeti kurulacaktır. Her parti, ya tek başına ya da iktidara gelmek için seçime girer. Bu nedenle şartları oluşturulmuş koalisyona her parti girmek zorundadır. Koalisyon, genel başkanların değil; milletin kararıdır. Millettin verdiği koalisyon görevini yapmayanlar, yarın milletin karşısına çıkamazlar. Seçimin dış yansımalarının yanında elbette ki iç yansımaları, hatta hesaplaşmaları da olacaktır. Koalisyon oluşumunda bu iç tartışmaların nasıl rol oynayacağı, da önümüzdeki yazıların konusu olacak.