Irak’tan gelen ağır silahlı Peşmerge, PKK/PYD birlikleri, Türk tanklarının, fırtına toplarının namluları Kobani’ye çevrili olduğu bölgeden Suriye’ye girmişti. Şimdi aynı askeri destek hükümet tarafından Kilis/Öncüpınar’dan verilmeye çalışılıyor. Yeniden IŞİD’e karşı Mehmetçik, kendi katili PKK’yla yan yana, omuz omuza getirilecek.
‘İzmir işgal altındaysa, aydın bir bölük askerle teslim alınır’ sözü, ‘Türk Ordusu sınıra dayanmışsa, PKK/PYD, IŞİD’den istediği yeri, savaşmadan alır’ düşüncesi hayata geçirilmek isteniyor. IŞİD karşısında zor duruma düşen terör örgütüne yardım için sınıra yığınak yapılıyor. Gövde gösterisi yetmezse, asker savaşa sürüklenecek. Tehlike büyüyor.
Türkiye söylediğinin tersini yapıyor
PKK'nın Suriye kolu PYD'nin terör örgütü olduğu, bu terör örgütünün öncülüğünde
Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt (Kanton) devleti kurularak, Irak petrollerinin bu koridordan Akdeniz’e ve İsrail’e ulaştırılacağı bilinmesine rağmen, Kobani'de yapıldığı gibi; PYD'nin önünü açacak askeri hareketlilik yaşanıyor Kilis/Öncüpınar'da.
PKK/PYD ABD’ye, TSK da NATO’nun Güney Avrupa Komutanlığı’na bağlı olarak hareket ettiği için, ABD’nin öngördüğü zaman ve yerden TSK’nın Suriye’ye girmesi istenebilecek. İhtiyaç duyulan kara kuvvetleri Türkiye’den sağlanacak. Ordu diken üstünde, kırmızı alarm seviyesinde beklerken, Türk milleti Ramazan’ın rehavetiyle de derin uykuda bekliyor. Ulusal çıkarlarımız için Irak’a sokulmayan TSK, Türkiye’yi bölerek ayrı bir Kürt devleti kurmak isteyenlere destek için Suriye’ye sokulmaya çalışılacak. Sanki çıkarlarımız bunu gerektiriyormuş gibi; yaygın ve etkin bir şekilde medyadan propaganda yapılacak ve yaptırılacak.
Obama’nın kara ordusu PKK
ABD ve Obama’nın Irak v e Suriye’de karadaki vurucu gücünü PKK/PYD temsil ediyor. Operasyonların yer, zaman ve şeklini ABD belirliyor. PKK/PYD, kendi çıkarlarına aykırı olsa bile buna riayet etmek zorunda. PKK tarihinde bu tip eylem çoktur. PKK en büyük kayıpları da kendi askeri hedeflerini gerçekleştirirken değil, ‘müttefiklerin/sponsorların’ taleplerini yerine getirirken yaşamıştır. Bu tür operasyonlarda karlılık hesabını sadece ABD yapabilir. Diğerleri verilen görevi yerine getirir. Semer yapılırken eşeğin fikri değil; ölçüsü alınır. Önümüzdeki günlerde, PKK/PYD, değişen duruma adapte olma yeteneklerini test etme sınavı verecektir.
Arap ülkelerinin finans ettiği, fiilen katıldığı, ABD, İngiltere, Fransa’nın yürüttüğü hava saldırılarına rağmen IŞİD ilerlemesini sürdürüyor.
PKK/PYD, Kürt nüfusunun ve silahlı birliklerinin hakim olamayacağı geniş alanları ele geçirdi. Türk askeri’nin sınır bölgesindeki etkisi ve uluslararası hava saldırıları sonucu; PKK/PYD, hiçbir Kürt’ün yaşamadığı geniş arazilere sahip oldu ve yerli halkın o bölgeleri terk etmesini sağladı. Şimdi aldığı yerleri elinde tutmakta zorlanıyor ve de kaybediyor.
PKK ‘etnik temizlik’ yapıyor
Telabyad gibi Kürt olmayan bir bölge de tutunmaya çalışıyor. Telabyad’da halkın desteği yok. Milis teşkilatından yoksun ve şehri işgal eden ordu konumunda. Üstelik “etnik temizlik” yapıldığı, bölgenin Kürtleştirilmeye çalışıldığı iddiaları gittikçe artan bir şekilde taraftar buluyor. Kobani’de mağdur ve mazlum iken şimdi tersi bir durumla karşı karşıya. Bu nedenlerden dolayı PKK/PYD açısından savaşın karakteri hızla değişiyor.
IŞİD eski kaybettiği yerleri geri almaya, yeni yerleşim birimlerini ele geçirmeye başladı. Türk askeri de bu nedenle sınıra sevk ediliyor. Koalisyon güçlerinin hava saldırıları, IŞİD'in geri çekilmesi için yeterli değil; kara harekatına ihtiyaç var.
IŞİD’e gözdağı, PKK/PYD’ye moral destek vermek için Türk ordusu Suriye sınırında. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Acı gerçekler gözden kaçırılıyor, ama saklanamıyor