Ak Parti’nin TBMM’de azınlığa düşmesi domino etkisi yaratarak, TBMM’nin ve de yargının bağımsızlaşmasının önünü açacak, yargının bağımsızlığı da yolsuzluğun soruşturulmasını sağlayacak.
Böylece Ak Parti hükümette de olsa, karşı da çıksa, yolsuzluk iddiasıyla istifa eden ve bir daha aday gösterilmeyen bakanlar, Ak Parti dışındaki milletvekillerinin oylarıyla Yüce Divan’a gidecek ve yargılanacak. Zamanında gitmediklerine bin pişman olacaklar.
Ak Parti, hükümet kurmada istekliymiş görünüp, yolsuzlukların soruşturulmasını engellemek amacıyla, hükümet kurmayı engeller veya kurulan hükümeti bozan taraf olur ve de bu anlaşılırsa, Ak Parti sandığa gömülür.
Ak Parti çoğunluğu kaybetti
Bu seçimin en önemli soncu; Ak Parti’nin meclis çoğunluğunu kaybetmesidir. Ak Parti birinci parti olmuştur, ama çoğunluğu sağlayamamıştır. Başka bir partinin onayını almadan yasa çıkaramaz. Bugüne kadar çoğunluğu oluşturan Ak Parti artık TBMM’de ilk defa azınlıktadır. Yasama ve yürütme organları; TBMM ve hükümet son on iki yıldır Ak Parti’den oluşuyor ve birbirinden bağımsız değildi. Hatta özel yasalarla yargı da Adalet Bakanlığı aracılığıyla hükümetin denetimine geçmiş, yasama, yürütme ve de yargı tek elden idare edilir hale gelmişti. Bir şey değişti; Ak parti azınlığa düştü, şimdi her şey değişecek.
Ya Ak Parti ya HDP
Azınlık dışında; Ak Parti veya HDP’siz hükümet formülü yok. Kurulacak hükümette ya Ak Parti ya da HDP bulunacak. Durum bu kadar netken, olası Ak Parti-MHP koalisyonunu eleştirenler ne istiyor? HDP ile koalisyon veya HDP’nin dışarıdan desteklediği koalisyon ne demektir?
APO'dan, Kandil'den, KCK'dan, bilmem ne beladan, Bayık'tan, Yılan'dan çiyandan destek demektir. Böyle bir koalisyonun kurulmasından yana mısınız? Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü savunan bir parti ile vatanı ve milleti bölerek, ayrı bir devlet kurmak isteyen parti ortak hükümet kurabilir mi? Bu durum ‘dereye düşenin yılana sarılması’ değil; yılanlı, çiyanlı dereye balıklama atlamaktır.
Böyle bir koalisyon ilk haftada bozulur ve o zaman Ak Parti, ‘Bizi istemediler, bizsiz de beceremediler' der. Tekrar seçim yapılır, Ak Parti o zaman tek başına seçilir.
Ertelenemez talepler karşılanacak
Tek başına iktidar özel araçla yapılan, koalisyon ise tren yolculuğuna benzer. Özel araçla yapılan seyahatte istediğiniz güzergahı kullanabilir, istediğiniz hızda gider, isteğiniz yerde mola verebilirsiniz. Tren yolculuğunda ise önceden belirlenmiş güzergahta gitmek, belirlenen sürede, belirlenen yerlerde durmak zorundasınız. Yani koalisyon hükümetleri umduğundan çok bulduğuyla yetinir. Tek başına iktidar için verilen taahhütlerin hepsini gerçekleştirmek mümkün olmaz. Acil ve makul taahhütler bile yerine getirilemezse seçmen, ‘ Bu hükümet niçin kuruldu?’ diye sorar. Ertelenemez talepler mutlaka karşılanmalıdır. Ak Parti’nin vaatleri arasında yer almasa da ‘Emeklilere iki maaş ikramiye, taşeronların kadro alması, asgari ücretin iyileştirilmesi, ek göstergelerin yeniden düzenlenmesi’ kurulacak tüm hükümetlerin birinci önceliği olacaktır.