Maç öncesi attığı tweet şuydu Yüksel Yıldırım’ın:
“Durdurulması imkansız bir klasik İlyas Kubilay meleği!!! Uç İlyas uç… Bu akşam bizi de uçur… Sana tüm şehir olarak güveniyoruz!”
Maç sonu:
“…Bu gün yine uçtun ve uçurdun bizleri. Sonsuz teşekkürler sevgili kardeşim… Seni seviyoruz.”
Sayın Başkan’ın duyduğu güveni dile getirdiği gibi, geçen sezon bıraktığı yerden devam ediyor İlyas Kubilay… Yine problemi çözen olurken, attığı jeneriklik gol ile fark yaratmasını bildi…
Daha güzeli, artık sadece top ayağında iken dikkat çeken bir figür olmaması… Topsuz ve temaslı oyunda da var artık İlyas… Bunlar ona, level atlatacak bir sıçrama…
Attığı twetler gösteriyor ki, Yüksel Başkan fazlasıyla hoşnut İlyas Kubilay’dan, ayrı bir meftun ona karşı!
Bu anlaşılabilir.
Buna kimsenin itirazı da olamaz.
Ama bunu bir maç öncesi ifşa etmenin, diğer oyuncular üzerinde alınganlıklar yaratabileceğini dikkate almak gerekmez mi?
Sıradan bir başkan profili değil zira Yıldırım… Futbol piyasasına çok keskin ve çarpıcı giriş yapan bir iş insanı.
O nedenle…
Ağzından çıkan her söze, yazdığı her cümleye dikkat kesilen ve bunlardan iyi-kötü etkilenenler var. Hem de her kesimden…
Misal oyuncular…
Bu oyuncular da popüler çünkü... Dahası genç ve bir bölümü futbolda karşılıkları olan isimler…
Efsane menagerAlexFerguson’un şu sözlerini hatırlamakta fayda var:
“Ben her oyuncuma eşit mesafedeyim… Ama bazılarına daha eşit…”
Başkan Yıldırım da Kubilay’ı daha eşit görebilir… Ama her oyuncusunu eşit mesafede tutarak…
O FOTO ÇOK GÜZELDİ
Belki yargı için erken olabilir, ama ilk intiba daha hedef odaklı bir takıma dönüşme yolunda olduğu Samsunspor’un.
Duygusal enerjisi daha yüksek bir kere, daha istekli, daha ısrarcı!
Görmeye ve anlamaya çalışmak lazım. Maç içinde de, maç sonu artık ritüele dönüşeceği belli sevinç fotosunda saklı bazı şeyler…
Eski ve yeni oyuncu kavramının ötesinde homojen bir gurup yapısına yönelik izler var öncelikle.
Tam da hocanın sezon başı yaptığı, birlikte düşünüp birlikte hareket edebilme vurgusunu hatırlatır şekilde...
Başarının lokomotifi olacak ana öge bu.
Sonrası daha sonra!
Bir ritim yakalamaktan geçiyor süreç ve fikstür bu konuda bir şans. Görece ligin en pahalı ve spekteküler oyuncular ile çalışmanın hoca için bir şans olduğu gibi…
Bu şanstan, bir takım kimyası ve adanmışlık ile sportif performans çıkarabilmeli hoca. Hem de hiçbir mazeretin arkasına saklanmadan.
Taner Taşkın gibi, ilk kez bu ligde oynamış olmanın acemiliklerini yaşayan bir kulübün hocası değil zira İrfan Buz.
Ya da İsmet Taşdemir gibi, takımı kendi kurmadığına yönelik bir savunması olabilecek hoca…
Güçlü, daha güçlü Taşkın ve Taşdemir’e nazaran... Daha muktedir.
O fotonun anlattığı bu! Ve, o foto kadar güçlü kalabileceği!