0-2’nin ardından devre ile birlikte 3’lü defansa döndü İrfan Hoca. Arkadaki azalmanın beraberinde getireceği risklere karşı, makul bir değişiklik ile defans hattından Erkam’ı kenara aldı. Makuldü çünkü, Erkam sarı kartlıydı…
Bunlar anlaşılabilir...
Ama anlaşılması güç olan, hocanın 8 dakika sonra yeniden dörtlüye dönene kadar kötü oynanan maçın tamamından daha kötü oynanan oyundu. Ne yaptıklarını bilmez haldeydi oyuncular, dahası ne yapmak istediklerini de!
Manisalı oyuncular biraz daha dikkatli olabilseler o aralıkta, çoktan bitebilirdi maç. Belki de incitici bir skorla.
Düşündürücü bir başka ayrıntı ise, Samsunspor adına takımın en başarılı isminin kaleci Nurullah oluşu…
Nurullah kim?
Kadronun bu seviyelerde en az maç oynayan, en genç ismi…
Gerek bu lig, gerek bu seviye maçlar için çok sayıda oyuncuya sahip bir takım için oldukça ilginç bir durum bu.
Burada bir gariplik var!
Eğer standartları yüksek bu oyuncu gurubunun tamamı sahada paralize olmuşsa, hocanın sorgulanması doğal.
Oyuncu tercihleri de, planları da, görüntüye göre en önemlisi zihinsel olarak yaptığı hazırlıklar da.
O nedenle bu maç, öncelikle hoca üzerinden konuşulabilecek ve eleştirilebilecek bir maç.
Öyleyse soru şu: Teknik-taktik bir tarafa, tüm oyuncuların paralize olmasının öncelikli nedeni, işin psikolojisinin doğru yönetilememiş olmasından kaynaklı olabilir mi? Bir başka ifade ile ayakların adeta prangalı oluşunun, beynin hükmedememesinden…
Yani stres yönetiminin, akıl ile dinginliği yenmesinden!
Olabilir. Ki, muhtemel olan bu…
Saha içi görüntünün verdiği dağınık, kaygı yüklü, sorumluluk ve en küçük riski almaktan kaçan oyuncuların genel ruh halinin özeti bu.
Rakip her açıdan saygıyı hak eden bir performans ortaya koydu, bu kabul, ama Samsunsporlu oyuncuların da, gerek koşu becerileri gerek teknik taktik becerileri gerekse de genel dirençlerinin karşılıkları bu maçtakinden çok daha fazlası.
Çırak çıkacak bir takım değil…
Çırak çıkacak oyuncuları yok asla…
Aslında daha kötüsü şu: Son yıllarda oynanan benzer maçların yarattığı hayal kırıklarının artık “Öğrenilmiş çaresizlik” gibi durması!