Ak Parti 1.sıradan Samsun Milletvekili seçilen Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Samsun 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti’nde gazeteci arkadaşların sorularını cevaplandırırken, bir arkadaşın soruları karşısında gerildi.
‘Seçimden sonra da lojmanda mı kalacaksınız? Samsun-Ankara arası Yüksek Hızlı Tren hattı, Salıpazarı barajı ne zaman yapılacak, Çarşamba Şeker Fabrikası ne zaman açılacak?’ v.b. gibi sorular karşısında Bakan gerildi.
Gazetecinin Bakana soru sorma özgürlüğü olduğu kadar Bakanın soruları cevaplandırma özgürlüğü vardır. Gazeteci Bakanın istediği soruları sormak zorunda olmadığı gibi; Bakan da gazetecinin istediği cevapları vermek zorunda değildir. Bakanın soruları beğenmeme hakkı yoktur. Gazetecinin cevabı yetersiz bulma hakkı vardır.
Bakan’ın belirli konuları alanının dışında olduğu için cevaplandırmaması, arayan her telefona bakmaması hem doğaldır hem de Bakanın hakkıdır. Samsun Milletvekili seçilen Bakana Samsun’un her alandaki sorunlarının ne zaman çözüleceğinin sorulması da her gazetecinin hakkıdır.
Gazeteci arkadaş Bakan’ın seçmeden sonra otelde mi pansiyonda mı yoksa misafirhanede mi kalacağını sorgulamıyor; seçimden sonra Bakana ulaşılıp ulaşılamayacağını sorduğu halde bakan yersiz ve orantısız şekilde gerildi.
Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye vasiyetinde; ‘Ey oğul, artık Bey'sin!
Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana…’ dediği gibi Bakan kendilerine yöneltilen sorulara tahammül göstermelidir.
‘Sıradan bir resmin ustanın küçük fırça dokunuşlarıyla esere dönüştürülmesi gibi; Samsun’da uzun zamandır kronikleşen sorunların kısa sürede Bakan tarafından çözülmesi takdire şayan olmakla birlikte seçimden sonra Bakanın Samsun’dan ayrılacağı ve bir daha kendilerine ulaşılamayacağı endişesi de var.
Bir gazetecinin, Bakanın verdiği telefona bakmadığı şikayeti de bu endişenin yersiz olmadığını gösteriyor.’ demem üzerine Bakan, nüfus kayıtlarıyla değil; hizmet kayıtlarıyla Samsunlu olduğunu, milletvekili seçilerek Samsunlunun vekalet aldığını, vekaletin yerine getirileceğini, Samsun’un dertlerine derman, derman olamadığına tercüman olarak ilgili bakanlıklara taşıyıp çözeceğini, daha mazbatayı almadığını, sorumluluklarını yerine getireceğini, kendilerine zaman tanınması gerektiğini söyledi.
OY NAMUSTUR!
Cumhuriyet halkın seçtiği temsilciler aracılığıyla yönetimde söz sahibi olması, kendisini yönetmesidir. Siz oy kullanmazsanız başkalarının kullandığı oylarla seçilenler tarafından yönetilmek zorunda kalırsınız. Yönetimde söz sahibi olmanın ilk şartı oy kullanmaktır. Namusunu başkasına emanet etmeyen oyunu da emanet etmez, gider kendi kullanır, namusuna sahip çıkar.
Pazar günü hayati bir engel olmadığı sürece herkes 08-17 arası; zarfın ve pusulanın geçerli olup olmadığını kontrol ederek oyunu kullanmalı, ayrılmadan önce listede isminin karşısındaki kareye imza atmalıdır.
Saat 17.00’de sırada kimse yoksa oy verme işlemi tamamlanır, zarflar sayılır, imza zarftan fazlaysa seçmen pusulayı cebine koymuştur, yapılacak bir şey yok. Zarf imzadan fazlaysa zarflar açılmadan, kime oy verildiği görülmeden, sandık kurulundan herhangi bir kişi kapalı zarflardan eksik sayısı kadar alır, imza ve zarflar eşitlenir, alınan zarflar kime verildiğine bakılmaksızın sandık kurulu kararıyla yakılır.
Sayım, sandık kurulu, müşahit ve izleyicilerin görebileceği şekilde yapılır, bittiğinde ıslak imzalı tutanaklar tutulur. Hazır bekleyen parti temsilcileri, ajanslar, muhabirler ıslak imzalı tutanağın fotoğrafını çeker merkezlerine gönderir.
Ajans veya gazeteler kendilerine gelen sonuçları geliş sırasına göre açıklamayabilir, adaylardan birinin lehine öncelik tanıyabilir, adayın çok olduğu listeleri sisteme girerken, az olduğu listeleri sonraya bırakabilir. Sonraya bırakılan adayın oyları yok olmaz eninde sonunda toplam sonuç verileceği zaman diğerleriyle birlikte sisteme yüklenebilir.
YSK fotoğrafla sonuç açıklamaz, sandık kurulu başkanı sandığın sonuçlarını ve geçerli, geçersiz oyların bulunduğu çuvalı seçim kuruluna getirip bilgisayara sonuçlar girdikten sonra görür. YSK’nın sonuçları ajans veya partilerden sonra vermesinin sebebi budur.
Oy kullanma sırasında sandık kuruluna, kullandıktan sonra ilçe seçim kuruluna, ilçeden sonra il seçim kuruluna, ilden sonra YSK’ya itiraz edilebilir. Ancak itiraz az fark var diye yapılamaz. İtiraz hangi sandıkta veya sandıklarda ne tür ihlal varsa; iptal edilmesi gereken oy iptal edilmemiş veya iptal edilmemesi gereken oy iptal edilmiş gibi açık, seçik gerekçelerle yapılır. İtiraz edilen sandıkların toplamı seçim sonuçlarını değiştirmiyor; kaybeden adayın kazanmasına yetmiyorsa itiraz dikkate alınmaz.