Cumhurbaşkanı/AkParti Gen Bşk Erdoğan ‘yaşasın Cumhuriyet’ derken, AkParti Gr Bşk Vek Mahir Ünal ‘Kahrolsun cumhuriyet’ dedi. AkParti Hükümet sözcüsü Ömer Çelik cumhuriyeti övdü. MHP Gen Bşk Bahçeli, Ünal’ın yaptığına ihanet demedi, cehalet dedi. Bu kadar kişi birbiriyle hiç mi karşılaşmıyor ki aralarında Ünal cahil kaldı?
Törpüyü yalayan kedi törpüyü kanattığını zannetse de kanayan dilidir. Bilmeyeni öğretir, düşeni kaldırırız, ancak kendini yere atan için üzerine basarak geçmekten başka yapılacak bir şey yok.
Ünal tepkiler üzerine kısa sürede Cumhuriyetin faziletlerini öğrendi ve ‘Türkiye Yüzyılı şafağında, ilelebet payidar kalacak olan Cumhuriyetimiz 99 yaşında. Cumhuriyet Bayramımızı kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle, minnetle yâd ediyorum’ demek zorunda kaldı.
KULA KUL OLAN ALLAH (CC)’A KUL OLAMAZ!
Şanı Yüce Allah ‘Kula kulluk eden, Müslüman değildir’ diyor. Kula kulluk eden Allah (cc)’a kulluk edemeyeceği gibi, Şanı Yüce Allah'a kulluk, en büyük özgürlüktür. Allah (cc)'a kulluk eden başkasına kulluk edemez, özgür olur.
Cumhuriyetten önce vatandaşlar padişahın kuluydu, cumhuriyetle birlikte kula kulluk dönemi bitti, Şanı Yüce Allah’a kulluğun yolu açıldı. Halkın seçtiği temsilciler aracılığıyla kendini yönettiği birbirinden ayrı en az 3; yasama, yürütme, yargı erkinden oluşan sisteme cumhuriyet denir.
Osmanlı’da erkeklerde okuma oranı yüzde 5, kadınlarda binde 5’ken cumhuriyetle birlikte Arap harfleri yerine Latin alfabesine geçildi; aydınlanma başladı. Cumhuriyetten önce ne fabrika, ne yol ne de yazılı kitap vardı. Osmanlı sadece borç, işgal edilmiş bir vatan miras bıraktı.
Osmanlı sonradan olunmaz, Osmanlı ailesinin mensubu olarak doğulur. Osmanlı demek; Osman oğullarından gelmek demektir. Osmanlı Hakanlığını savunmak Osmanlıcılık değil; bir aileyi savunmaktır ki bu da ırkçılıktır.
İslam’ın emir ve yasakları herkes tarafından doğru bilinip uygulansın diye; Kuran, Atatürk tarafından Türkçeye tercüme ettirildi. Cumhuriyetle birlikte Türk'e, Arap'a, İran'a göre değil; Kuran'a göre İslam’ın öğrenilmesi sağlandı.
Birçok yerde para dine hükmederken, Türkiye’de din paraya ve siyasete hükmetmektedir. Bunun için gerçekte İslam’dan uzaklaşmak, Türkiye’de dindarlaşmak olarak görülmektedir. Sözde dindarlık, gerçekte din düşmanlığı yaygınlaşmaktadır.
Türk gencinin, Türk vatandaşının din bilgisinden mahrum bırakılarak, kandırılmak, aldatılmak üzere din sömürücüsü kişilerin ellerine terk edilmesi; onu mezhep çatışması kışkırtıcılarının eline oyuncak edilmesi, mezhep kavgası tahrikçilerini keşfedememesi, anlayamaması ve onların tahrikleri ile harekete geçecek kadar cehalet içinde bırakılmasına Laiklik engel olduğu için din ticareti yapanlar Laikliğe karşı çıkıyor.
Halkın cahil bırakan, Allah (cc)’ın emir ve yasaklarını öğrenmesini engelleyen, dini duygularını sömürerek kendilerine kul yapanlar hem cumhuriyete hem de Atatürk’e bitmek, tükenmek bilmeyen, kin ve nefretle karşı çıktılar ve çıkmaya devam ediyorlar.
Osmanlı hakanlığı, Atatürk’ün yaptığı inkılapları yapamadığı için dağıldı, 2,5 milyon kilometre kareden İç Anadolu Bölgesine kadar küçüldü. Cumhuriyet ve inkılaplara bir gece veya bir günde karar verilmedi. Atatürk öğrenciliğinden beri Cumhuriyetçi olarak biliniyor, Harbiye’ deki gizli sicilinde ‘Cumhuriyetçi’ yazıyordu.
Anadolu-Rumeli Müdafaa’yı Hukuk Cemiyetleri, Kuvayı Milliye, Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde halk kendi delegeleriyle temsil ediliyordu. Kongrelerden sonra İngiliz istihbaratı Londra’ya ‘Türkler Cumhuriyete gidiyor’ bilgisini not düşüyordu. Halkın temsilciler aracılığıyla katıldığı kongreler, Cumhuriyetin işaretiydi görebilene.
Mahir Ünal isimli şahıs Ak Parti Grup Başkanvekilliğinden istifa etmişmiş!Vay efendim ne büyük ceza.Bu kişinin söyledikerinin onda biri kadar suç teşkil etmeyecek kişileri karga tulumba içeri tıkan zihniyet nerede?Bahçeli her zaman yaptığı gibi kükreyerek"acilen partiden atılsın,siyasi yasak konsun" niye diyemedi.Hepsi bir senaryo.Dostlar alışverişte görsün...