İki dönem TBMM Başkanlığı yapan İsmail Kahraman’ın 30 Ağustos paylaşımı: Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman: "İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki."
İktidarı ve muhalefetiyle herkesin kaos ve iç kargaşadan söz ettiği günümüzde sanatçı Gülşen’i tutuklayan savcı, Atatürk’ün öncülüğünde kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla istikbalini unutup, istiklali için cepheye koşan Türk milletinin kazandığı zaferi inkar ederek, şehitlerin kemiklerini sızlatan İsmail Kahraman’ı halkın sokağa dökülmesini beklemeden tutuklamalıdır. En azından evine hapsedilmeli, bu tür açıklama yapması kısıtlanmalıdır.
Erdoğan bir taraftan EYT, öğrencilerin KYK ve dar gelirlilerin icra borçlarını ödemeyi, evsizlere TOKİ üzerinden konut üretmeyi, sağlık çalışanlarının durumunu düzeltmeyi, 1 Ekimde TBMM’ye getireceğini belirterek seçim ekonomisi uyguladığını ve kıştan önce seçime gideceğini gösteriyor.
İK ‘Keşke Yunan kazansaydı’ diyen Kadir Mısıroğlu gibi saçma sapan açıklama yapıyor, bir başkası Lozan’a saldırıyor, imam pedofiliden çocukları ve velilerini sorumlu tutuyor, diğeri müzik dinlemenin şeytan çağırma olduğunu, bir başkası namaz kılmayanın dövülerek öldürülebileceğini söylüyor.
Yeni Akit Yazarı Abdurrahman Dilipak ‘AK Parti, içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’lilerden yakasını kurtaramazsa işi zor; gelecek günler geçen günleri aratır’ ifadesiyle İK’yı veya Gülşen’i tutuklayan savcıyı mı kastediyor bilinmez, ama her gelen gün geçen günü aratıyor.
İsmail K, ‘Eski TBMM Başkanı’ sıfatını kullanmış, eski TBMM’de sen kapıcılık yapabilir miydin? Sen bugünkü TBMM’nin eski başkanısın. Eski TBMM, karış karış, adım adım savaşarak Ankara / Polatlı’ya kadar gelen Yunan askerlerine büyük kayıplar verdirerek İzmir’den denize döken askerlerin bağlı olduğu TC Devleti’ni kuran meclistir.
Yunanistan’ın ne istediği ve ne kadarı verildiği 1. Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan ‘Sevr Barış Antlaşması’nda açık, seçik görülüyor. Sevr’e göre Batı Anadolu, Trakya, Ege adalarının tamamına yakını Yunanistan’a verildi.
Cumhurbaşkanı/AK Parti Gen Bşk Erdoğan, ‘30 Ağustos’, esaret ve hürriyet arasında bir tercihe zorlandığında Türk Milleti’nin neleri başarabileceğinin, nelerden vazgeçebileceğinin en açık ispatı olmuştur.’ diyor.
Bugün bile devlete yön veren onlarca vakfın ya başkanı ya kurucusu ya da mütevelli heyetindeki İK’nın paylaşımı, Mevlana’nın ‘Bir lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye’ diyerek geçiştirilecek sözler değil; iktidar da muhalefet de ciddiye almalı. Hayvanı yuları, insanı sözü bağlar.
İ.K.'nın fikirlerine katılıyor olmalı ki D.Bahçeli de herhangi bir kelam etmedi.Demek ki biz o şehitleri vermemişiz.Aklı bir yerlerine kaçmış bu İ.K.'nın.