Çocuk Esirgeme Kurumu Sosyal Hizmetler, Emniyet Çocuk Büroları ile adli sicil bültenleri verileri, Türkiye'de her 4 saatte bir tecavüz suçu işlendiğini ortaya koydu. Bu sayı tecavüzün kayıt altına alınabilen kısmı. Olay buzdağı gibi; görünmeyen kısmı çok daha büyük. Enese ilişkilerin, küçük büyük tecavüz mağdurları gözyaşlarını içine akıttıkları, sessiz çığlıklarını yalnız kendileri duyabildiği için, bunlar hesapta yok. Tecavüz ‘Kol kırılması’ kadar basit görüldüğü için, ‘kol kırılır yen içinde kalır’ şeklinde örtbas ediliyor.
Tecavüz olgusunun; tecavüz olaylarının dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuçların, toplumun değişik kesimleri tarafından algılanması çok farklı. Tecavüz olaylarının engellenemeyen yükselişinin asıl sebebi de bu.
Sadece hanımların değil; cinsiyet ayrımı gözetmeksizin çocukların da korkulu rüyası tecavüz bölücü terör kadar büyük bir tehlike olmaya devam ediyor, yangın her geçen gün büyüyor. Son yıllarda cinsel istismara verilen cezalar artırılsa da sonuçlar değişmiyor. Çünkü sebepler değişmeden, sonuçlar değişmez. Arzu edilen sonuçları doğuracak sebepler oluşturulmalı. Faydalıyı yetiştirmek gerekir; ancak zararlılar kendiliğinden ürer.
Olgu:
Gurbetçi bir aile, yaz tatili için Samsun’a gelir. Anne, baba ve en büyüğü 16 yaşında kız olmak üzere, üç çocukla kırsaldaki akrabaları ziyarete giderler, bir süre orada kalırlar. Mevsim yaz. Fındık bahçeleri ve insan boynunu aşan mısır tarlaları arasındaki 100 m yolu yaya olarak gidip gelirler. Ailece aynı yolda giderlerken eskiden tanıdıkları o köylü bir hanıma rastlar, kısa sohbet edip yola koyulurlar.
Yoldaki bayan ailenin 16 yaşındaki kızını lafa tutar ve aileden ayrılmasını sağlar. Bu arada fındıklığa saklanan kadının yeğenini, bıçak zoruyla kızı fındıklığa sürükler. Kızın başındaki örtüyü ağzına tıkar, ailesini ve kendisini ölümle tehdit ederek susmasını sağlar. Kızlarının kaybolduğunu fark eden aile bağırır, çağırır, ancak kız cevap veremez. Her taraf mısır tarlası ve fındık bahçesi olduğu için kızlarını bulamazlar. Kız 6 saat sonra uzak bir köye getirilir. Teyze, kızı tutar, yeğen tecavüz eder. Bilinen amaçları; bu tecavüz sonrası kızın yeğenle evlenmek zorunda kalacağı ve gencin yurt dışına gidebileceğidir.
Olayın akabinde aile jandarmaya haber verdiği için, kız her yerde aranmaya başlar. Kız rızasıyla hatta isteyerek geldiğini söylemesi konusunda tehdit edilir. Aksi durumda kardeşlerinin, anne ve babasının öldürüleceği, kıza inandırılır.
Kız karakolda babasına ‘Siz gidin, ben sözü edilen şahısla kalacağım’ der. Yaşı küçük olduğu için, kız ailesine teslim edilir. Baba şokta, ‘kızım neler oluyor’ diye sorunca kız ‘Baba, hemen Türkiye’den çıkalım. Sınırdan sonra anlatırım’ der. Vedalaşmadan araçlarına biner, yola koyulurlar. Bolu – Düzce arası akşam 21.00 sıraları, çocuklar babalarına arkalarında Samsun plakalı bir aracın kendilerini takip ettiğini söylerler. Evet, takip ediliyorlar. Araç bir sollayıp, bir bekleyerek gurbetçi aileyi kazaya zorluyor. Aile ilk benzinlikte durur ve jandarmayı arar, jandarma yolu keser tarafları karakola götürür.
İfadeler alınır. ‘Herkes yoluna’ denir. Samsun plakalı aracın Samsun istikametine, gurbetçi ailenin İstanbul istikametine gitmesine özen gösterilir. Sanık genç bu olaydan dolayı bir gün bile tutuklu kalmaz. Uluslararası adli yardımla sonuçlanacak bu davanın dosyası önüme geldiğinde hakime kararının gerekçesini sordum. ‘Tutuklanmasını sağlayacak bir delil yok’ dedi.
Olayın tüm aşamalarında hatta tecavüz sırasında da gencin teyzesinin, yani bir kadının tahrik ve teşviği var. Ağacı kesen baltanın sapı da ağaçtan. Tecavüzün anlam ve önemi kişiden kişiye değiyor. Şimdi olgu ile algı arasındaki farkı daha iyi anlamışsınızdır.