İslam inancına göre insanlar günahsız doğar, akıl ve irade kullanacak yaşa gelinceye kadar da günahsızdır. Çocuklar dünya mirası olarak hiçbir ayrım gözetmeksizin coğrafi sınırlar kaldırılarak korunmalıdır. Ailelerinin inanç ve dünya görüşleri,gözlerinin veya derilerinin renkleri, yaşadıkları ülke veya kıtalaraın farklılıkları çocukları farklı kılmaz. Çocukların dini, dili, milliyeti birdir ve hepimizin çocuğudur. Hiçbir çocuk yşabancı değildir, tüm çocuklar bizimdir.
GÜZELE DEĞİL; ‘GÜZEL BAKMAK’ SEVAPTIR!
‘Devlet malı deniz, yiyen domuz’ sözü bozularak ‘yemeyen domuz’ şeklinde yanlış kullanıldığı gibi ‘Güzel bakmak sevaptır’ sözü de ‘güzele bakmak’ olarak yanlış kullanılmaktadır.
Güzel bakan güzel görür. Bir resim küçük fırça darbeleriyle şahesere de karalamaya da dönüşebilir. Mevlana ‘Şefkat ve merhamette güneş gibi ol, başkalarının kusurunu örtmede ise gece gibi ol’ diyor.
‘Hatasız insan olmaz’ yerine ‘İyi tarafı (yönü) olmayan insan olmaz’ şeklinde insanları kötü taraflarıyla değil; iyi yönleriyle isimlendirir veya tanımlarsak, onlar tanımlandıkları şekilde davranmaya özen gösterirler.
SURİYE VE UKRAYNALI SIĞINMACILAR ARASINDAKİ FARK
Avrupa sığınmacıları gözlerinin rengine veya inançlarına göre tasnif ediyor.Bu nedenle Ukraynalıları kabul ederken, Suriye, Libya, Afganistan, Yemen ve soykırıma tabi tutulan Myanmar (Arakan) Müslümanlarını sığınmacı olarak kabul etmiyor.
Biz Ukraynalılara saygı ve sevgi beslerken, Suriyelilere neden mi karşı çıkıyoruz? Çocuk, yaşlı ve kadınlara değil Türkiye’de birçok asayiş olayına karışan askerlik çağındaki Suriyelilere, bayramlarda ülkelerine gidip, gelenlere, sınırlarımızdaki toprakları PKK ve türevlerine terk ederek Türkiye’ye gelenlere, Türkiye’nin nüfus (demografik) yapısını Araplar lehine Türkler aleyhine değişytiren Suriyelilere karşı çıkıyoruz.
Türkiye’de yaşamayı kendilerine bir hak olarak gören, her an yabancı bir destek bulduğunda patlamaya hazır dinamit, metastaz bir ur gibi hareket eden Suriyeliler’e arşı çıkıyoruz. Suriyeliler her açıdan Türkiye için giderek büyüyen bir tehdit ve tehlikedir. Burada bulunmaları ve astronomik artmaları sessiz istiladır.
İşgalden sonra Ukrayna’ya giden Ukraynalılara, savaş başlamasına rağmen Ukrayna’da kalanlara elbette saygı duyuyor, orada kalıp savaşanların bakıma muhtaç çocuk ve yaşlı ve kadınlarına bakmayı, bir ekmeği ikiye bölerek yemeyi insan olmanın gereği olarak görüyoruz.
Açıklama: Ukraynalı savaş mağduru sporcu çocuklar, Trabzon’a geldi
UKRAYNALI SPORCU ÇOCUKLAR TRABZON’DA: Ukrayna Profesyonel Lig Birliğinin talebi üzerine, Türkiye Kulüpler Birliği Vakfı tarafından organize edilen; Trabzon, Çaykur Rize, Kayseri, Sivas ve Antalyaspor’un da destek verdiği proje kapsamında çoğu Ukrayna/Mariupol’dan savaş mağduru, altyapı sporcularından oluşan, 131 kişilik kafile Polanya’dan uçakla Trabzon’a geldi. 60 sporcu, 6 ebeveyn Trabzon’da kaldı. Diğer sporcu çocuklar ve ebeveynleri önceden belirlendiği şekilde diğer illere gitti.
Ülkelerindeki şartlar normale dönene kadar Türkiye’de kalacak, spor hayatlarını sürdürecekler. Ukrayna’dan gelen kafile lideri Tatyana Nesterenko, ‘Bu zor zamanlarda çocuklarımıza ve bizim ülkemize yardımcı olduğunuz için bütün Türklere, bütün ülkeye, bütün millete çok teşekkür ederim. Hiçbir ülke için yabancı bir çocuk yoktur.’ dedi.