Kağıtlar yeniden karıldı; aynı özellikteki partiler farklı ittifaklara dağıtıldı; biri Cumhur İttifakında yer alırken diğeri Millet İttifakında yer aldı. Farkı veya farkındalık milletvekili adayları tarafından sağlanacak. Özgür ağırlığı; seçilebilirlik özelliği, kendine ait oyu olmayan aday gösterenler kaybedecek.
İyi Parti Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu (YA), CHP Gen Bşk Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak İYİ Parti Gen Bşk Akşener’e dayatılmasına karşı çıktığı için istifa etmek zorunda kaldı. YA’nın söylediklerini Akşener de söyledi. Aralarındaki fark; Kılıçdaroğlu’nun adaylığı onaylandıktan sonra da YA eleştirisini sürdürdü. Yaptığının yeri ve zamanı yanlıştı. Her şeye rağmen, istifaya zorlanması, aday gösterilmemesi büyük kayıp İYİ Parti için. İYİ Parti’deki Kraldan kralcı, Kılıçdaroğlu seviciler, Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla alındı. Kılıçdaroğlu eleştiriyi normal buldu.
İYİ Parti’ye sonradan katılan profesör gen bşk yrd YA’ nın boşluk yaratmayacağını, partide onun gibi çok kişinin olduğunu söylüyor. Cihan Paçacı gibisi yok muydu da o görevine dönerken, YA partiden uzaklaştırıldı.
Fransa Suriye’deki PKK uzantılarına madalya verirken Fransayı kınayacak bir kişi bile çıkmadı. Nerede YA’yı aratmayacaklar? Fransa’nın PKK’ya desteği sadece Erdoğan’ın değil; milletin derdidir. Neymiş profesörün dediği kadar YA’lar bol değilmiş.
Seçmen iktidar adaylarının derdine derman olup olmadığına, muhalefet adaylarının ise derdine tercüman olup olmadığına bakacak. İktidar derman, muhalefet tercüman olmamışsa ikisine de oy vermeyecek.
Oyunu sandığa atmayıp, evine mi getirecek? Hayır, mecliste bulunmayan, yeni partilere oy verecek. 2002 Kasım seçimlerinde TBMM’de bulunan 5 parti meclis dışına itilirken, mecliste olmayan iki parti meclise girdi.
Tabii bu tamamen seçmenin tercihiyle olmadı; giremediği seçimde Erdoğan’ın Gen Bşk nı olduğu AK Parti 34,42 % oyla 365 vekil, CHP 19,42 oyla, 177 vekil çıkarırken, DYP 9,52, MHP 8,35 GENÇ P 7,24 DEHAP 6,13 oyla baraj altında kaldı. DEHAP Gen Bşk seçime girecek kadar ilde örgütlenmeden seçime girdiği için 2,5 yıl hapis cezası aldı, ama verilen oylar geçerli sayıldı.
Erdoğan’a yüzde 34,4 oyla anayasayı değiştirebilecek sayıya yakın (367/365) vekil çıkartan birçok faktörden en önemlisi, seçim yasasını ihlal eden Yüksek Seçim Kurulu (YSK) oldu. DEHAP 41 ildi örgütlenmediği halde seçime girdi ve DEHAP’a verilen oylar geçerli sayıldı. Yasalara göre Türkiye’nin yarısından fazlasında; 41 ilde örgütlenmeyen partiler seçime giremez, sehven girmiş olsalar da verilen oylar geçersiz sayılır.
DEHAP seçim barajını aşsaydı, çıkaracağı milletvekillerine mazbataları verilmeyecekti, ancak baraj altında kaldığı için oylar geçerli sayıldı, baraj yükseltildi ve DYP baraj altında bırakıldı, çıkaracağı yaklaşık 100 milletvekili AKP’ye verildi. İşte yüzde 34,4 oyla bu kadar çok milletvekili çıkarılmasının sebebi budur.
Bugünkü ittifaklar seçmenin tercihi değil; seçim sistemi; yüzde 50+1’in dayatması, orman yangınında olduğu gibi; aslan, ceylan, zebranın yan yana koşmasıdır. Bardağı dolduran damlalar kadar hatta son damlanın daha önemli hale gelmesidir. Kişi partiye, parti ittifaka son dakikada katılıyor, yıllarca mücadele verenlerin önüne geçiyor, yolda çıkılanlar ihmal edilirken yolda bulunanlarla yola devam edilebiliyor.
Seçmen kimle yola çıktığını, kendisiyle kimin hemdert olduğunu genel başkandan çok daha iyi bilir ve sandık önüne konunca bildiğini de gösterir. Çarşıya uymayan hesap çarşıdan, seçmene uymayan hesap sandıktan döner. Nihai kararı verecek seçmen hesap katılmadan, göstermelik kamuoyu araştırması, temayül yoklamasıyla belirlenen seçmenle alakası olmayan adaylar, seçmenden beklediği oyu alamayacak, kendilerini aday gösterenler gibi hayal kırıklığı yaşayacak.