Sahil şeridinde yapılacak yapılar, kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilecek Kıyı kenar çizgisi içinde sadece gezinti, dinlenme ve rekreaktif alanlar ve yaya yolları düzenlenebilecek. Kıyı kenar çizgisinin (kıyı kuşağının) 2018’de çıkarılan yasaya göre 50 metreye düşürülmesi ve diğer değişiklikler ile kıyılarda yapılaşmanın artacağı endişesiyle eleştirilirken, kıyı kenar çizgisi içerisine; kamuya ait; tüysüz yetimin hakkı olan alanlara konut yapılıyor. Bunlara kim ruhsat veriyor? Ruhsatsızsa neden göz yumuluyor.
Marina Kurupelit deresi arasında kıyı kenar çizgisi içerisinde yasak alandaki yapıların yanına yenisi yapılıyor. Kötüden örnek olamayacağı gibi bir kanunsuzluk örnek gösterilerek yeni kanunsuzluk yapılamaz. Yapılması gereken kanunsuz yapılan binaların yıkılmasıyken yanlarına yenisi yapılıyor. Ne Büyükşehir ne Atakum belediyesi farkında. Büyükşehir Belediyesi de Atakum Belediyesi de adeta uyuyor. Nasıl olsa her seçim imar affı çıkıyor, seçimin de eli kulağında; bugün yarın kararı alınacak. Kamuya ait alanda yapılan imarsız binalara af çıkacak, yapanlar 5’er milyon lira değerinde çok sayıda daire sahibi olacak.
Aynı durum Kürtün çayı kenarında da söz konusu; Güzel Sanatlar Fakültesinden içeriye doğru Kürtün Çayı kıyısındaki imarsız binaların yanına yenilerinin yapılması planlanıyor. Tüm yetkilileri uyarıyorum halkın ortak malı olan kıyı kenar çizgisi içinde ve mutlak korunması gereken mikro iklimli bu alanları imara açmak sadece imar kanuna muhalefet değil; aynı zamanda insanlık suçudur.
Samsun’da yerel veya genel seçimlerde, il veya ilçe kongrelerinde yağmur sonrası birdenbire türeyen mantarlar gibi ortaya çıkan adaylar, kıyılar yağmalanırken neden yoklar? Yerel veya genel seçimlerde seçilmenin tek şartının ‘Samsunlu olmak’ olduğunu ileri sürenler neredeler? Samsun’un hizmet kayıtlarında olmayanların nüfus kayıtlarında olmasının bir anlam veya önemi var mı? Yok. Mesele nüfus kaydı değil; hizmet kaydı. Mesele Samsunlu olmak değil; Samsuncu olmaktır ki o da nüfus kayıtlarıyla değil; hizmet kayıtlarıyla olunur.
Samsun’daki fabrikalar özelleştirilerek, satılarak, kapatılarak Samsunlu işsiz bırakılırken söz konusu Samsunlular ‘üç maymunları’ oynuyor. Seçim söz konusu olunca Samsunlu olduklarını hatırlıyorlar.