Sürekli okurlarımız hatırlayacaklardır; Bazı KYK yurtlarında kalan öğrencilerin yemek haneye aç gidip, aç geri döndüklerini, makarna, pilavı bile sayıyla yediklerini yazmıştım. Sayın Valimiz Samsun’da olup olmadığını sorup, konuyu yakından takip edeceklerini belirtti ve okul kantinlerinde denetimleri başlattı.
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, KYK öğrencilerine verilen yemek yardımını yüzde 120 artırarak; günlük 25 liradan 60 liraya çıkardığını açıkladı. Duyarlılıklarından dolayı hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hem de Samsun Valisi Zülkif Dağlı’ya öğrenciler adına teşekkür ediyorum.
Eğitim, uzun vadeli, pahalı ancak en karlı yatırımdır. Aldığınız eğitim kadarsınız. Öğrenciler sadece kendi geleceği için değil; aynı zamanda Türkiye’nin geleceği için okuyor, Türkiye’nin geleceği, geleceğin Türkiye’si onların aldığı veya alamadığı eğitime göre şekillenecek. Yapılması gereken burs ve kredileri iki katına çıkarmak öğrenci giderlerini düşürmektir..
KATKI PAYLARI İŞLETMECİYE DEĞİL; ÖĞRENCİYE VERİLSİN!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘yemek katkı paylarını’ işletmecilere değil de doğrudan öğrencilere verilmesini rica ediyorum. Vekil seçen ve seçilebilen öğrenciler, nerede yemesi gerektiğini neden seçemiyor? Yemek veya yemekhane seçemiyor mu da paralar onlara değil de yemekhane işletmecilerine veriliyor.
Yemekhane işletmecilerine vermekle öğrencilere vermek arasında ne fark mı var? Çok fark var. Özellikle kahvaltı ve akşam yemekleri KYK tarafından desteklendiği için maliyetinin 10 katı fiyattan öğrencilere satılıyor. Nasıl olsa para öğrenciye değil; kantin işletmecisine veriliyor.
Öğrenci, beğense de beğenmese de doysa da doymasa da düşük maliyetli, kalitesiz, vitaminsiz yemekleri çok pahalı yemek zorunda kalıyor, yemese de işletmeci yemekhaneye gelen öğrencinin parasını devletten alıyor.
Sorun burada; yemek desteği yemekhane/kantin işletmecisine değil de öğrenciye verilirse işletmeci yemeğinin beğenilmesi için özen gösterir, fiyatı düşürür, kaliteyi yükseltir.
Yemek ücreti işletmeciye verildiği için, yüzde 120 artırılan yemek katkı payları öğrencinin midesine değil; işletmecinin kasasına girecek. Devlet parayı verecek, ancak KYK öğrencileri yine mağdur olacak.
Amaç işletmeciyi zengin etmek değil de öğrencinin sağlıklı, yeterli beslenmesiyse ya para öğrenciye verilir ya da yemekler denetlenir. Yurt kantinleri ya denetlenmiyor ya da denetim yapanlar tarafsız değil. Öğrenciler aç yatıyor.
KYK yemekhaneleri Devlet Denetleme Kurulu veya benzer denetim kurullarınca denetlenmeli ‘zamlı yemek katkı payları’ işletmecilerin cebine değil; öğrencinin tabağına yansımalı. Sadece işletmeci değil; aynı zamanda öğrenci de kazanmalı. Öğrencileri güvence altına almadan geleceğimizi güvence altına alamayız.
Mersin/Mezitli’de Polisevine yapılan PKK saldırısını şiddetle kınıyor, şehit polisimize Şanı Yüce Allah’tan rahmet, ailesi ve arkadaşlarına sabır ve metanet, yaralılara acil şifa diliyorum.