Haber Yayın Tarihi : 21.12.2012 18:54
İhlas Haber Ajansı [4190690]
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, her fırsatta kılık kıyafet değişikliğinin faydalarını anlatıyor. Serbest kıyafetle öğrencilerin özgür düşünceye sahip olacağını söylüyor.
Dinçer, Adana'da ziyaret ettiği okulda öğrencilere "Aramızda kalsın. Okullarda kıyafetin serbest bırakılması güzel oldu mu?" diye sordu.
Öğrenciler hep bir ağızdan bakanın sorusuna 'hayır' cevabını verdi. Çocukların cevabı bakanı şaşırttı. Demek ki Bakan kötü niyetli değilmiş, hala yaptığının doğruluğuna inanıyormuş.
Daha önce de Amasya’da bir öğrenci, saçlarına müdahale edildiğini, saçlarının kestirildiğini söyleyince, Bakan Dinçer,’Ben de müdürün saçını keserim.’ Dedikten sonra öğrenciye,‘bakanımız da onun (müdürün) saçını kesecekmiş, de’ demişti.
Bakan Avrupa’yı örnek gösteriyor.
Kılık kıyafet Avrupa’da serbest değil, kaldı ki Türkiye de Avrupa değil. Avrupa da serbest okullar da var. Üniforma da var. Okuldan okula değişiyor. Avrupa’da kılık kıyafetin öğrenci üzerinde oynadığı rol ile Türkiye’deki çok farklı. Avrupa’da üniformalar elbiselerden çok daha pahalı. Öğrencilerin elbiseleri ailelerinin ekonomik durumlarını yansıtmıyor. Nüfusun yarısı açlık veya yoksulluk sınırının altında yaşamıyor. Milyonlarca kişiye odun, kömür, bulgur dağıtılmıyor. Herkes kendi giyeceğini ve yiyeceğini alabiliyor.
Ye kürküm ye
‘Ye kürküm ye, itibar samur kürke’
Ne insanlar gördüm üzerlerinde elbise yok,
Ne elbiseler gördüm içinde insan yok’
Dış görünüş ve elbiseye vurgu yapan bu sözler oralarda söylenmiyor. Çünkü elbise oralarda bu denli önemli rol oynamıyor. İstediği gibi giyinenlerin yanında, istemediğini öğrenciye giydirmek, öğrencinin omuzlarına taşıyamayacağı ağır bir yük yüklemektir. Hatta bileklerine bükülmez kelepçeler takmaktır. Böyle bir öğrencinin daha özgür hareket edeceğini söyleyen bir bakanın ne Türkiye’yi ne de öğrenci psikolojisini bildiğini söylemek mümkün değildir.
Bakan elbiseyi değil kafayı
Bakan öğrencinin elbisesinden önce kendi kafasını değiştirmeli, sonra da eğitim sitemini. Yeteneğe dayalı eğitim, ihtiyaç duyulan bilgilere dayalı öğretim sistemine biran önce geçmeli.
İzmir’de Anadolu lisesi öğrencisi Yaren, banyonun havalandırma penceresini kapatarak banyo yaparken karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetti. Anadolu lisesini kazanan bir öğrenciye bu hayati bilgi öğretilememiş. Yanlış şofben, yanlış ilaç kullanarak, yüzme bilmediği halde göle, akarsuya, denize girip boğularak, iş kazası, trafik kazası geçirerek, kan davası, töre cinayeti, terör v.s. sonucu 100 bin kişi hayatını kaybediyor. Tüm bunların sebebi eğitimsizliktir. Sebepleri değiştirilmeden sonuçları değişmez. Bakan Dinçer bu kötü sonuçların sebebini değiştiremeyeceğine göre; yapılacak iş bakanı değiştirmektir.