Seri katil aramızda; sorumluların sorumsuzluğu, hatta sorunun parçası olduğu her yerde stres hormonumuz yükseliyor ve bizi sinsice öldürüyor. Görevini doğru yapmayanların işini düşünmekten kendi işimizi düşünmeye vakit bulamıyoruz.
Kalp krizinden, beyin kanamasına, ülserden kansere, migrenden intihara kadar birçok ölümcül veya kronik rahatsızlığın en belirgin sebebi stres. Stres, psikolojik, biyolojik hatta fizyolojik yapıyı bozuyor, yavaş yavaş, sinsice öldürüyor. Vücudun uyum içinde çalışan tüm mekanizmalarını altüst ediyor; sistem işlevsiz, hayat yaşanmaz hale geliyor. İnsanlar ne haklarını ne de hadlerini biliyor. Beslenme, sindirim, boşaltım, açlık, tokluk, cinsellik sona eriyor. Tüm bünye strese neden olan çözümsüz soruna odaklanıyor, ölüm kalım savaşı veriliyor, hayat duruyor.
Stres hayatı durduruyor.
Buz pateni yapan 14 yaşındaki David 6 yaşındaki kardeşinin ve ailesinin gözü önünde trajik bir kaza sonucu ölüyor. Olay küçük çocuğu da annesini de derinden etkiliyor. Anne, olaydan sonra kendini odasına kapıyor, perdeleri çekiyor ve hayatının geri kalan kısmını yatağında, üzüntülü bir şekilde yaşamaya başlıyor.
Bütün bunlardan sonra 6 yaşındaki James tek başına, kendini büyütmeye başlıyor. Ne zaman annesinin odasına girse, annesi, onu ölen abisi David sanıyor ve ona David diye hitap ediyor. Hatta bu küçük çocuğa, “David sakın büyüme. Benim küçük oğlum olarak kal” diyor. Yani, 6 yaşında bir çocuğun tek başına savaşamayacağı kadar stresli bir ortam. 6 yaşındaki çocuğun büyümesi, bulunduğu bu stresli ortam nedeniyle durdu. Bu çocuk, 60 yaşına kadar yaşadı. Öldüğünde boyu 1.24’ tü. Ergenliğe hiç erişemedi. (Annesinin sözünü dinledi; büyümedi)
Bu kişi, J. M. Barrie idi. Peter Pan kitabının yazarı.
Mücadelenin yolu: Çöp kamyonu kanunu
Kadın havaalanına gitmek üzere taksiye biner. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola önlerine çıkar. Şoförün dikkati, aracın teknik özellikleri sayesinde kaza kıl payı atlatılır. Bu durumda bile siyah aracın sürücüsü camdan başını çıkarıp bağırmaya ve ağır küfürler eder.
Taksi şoförü ise gayet sakin ona gülümser ve içten bir şekilde el sallar.Kadın bütün bu olanları şokunu yaşarken taksi şoförünün tavrına daha da şaşırır. ' Nasıl ve neden böyle davrandınız.' diye sorar..
Şoför, ‘Çöp kamyonu kanunun uyguladım. Pek çok insan çöp kamyonu gibidir’ der. Her tarafta içleri çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlığı öfkeyi ve hayal kırıklığını biriktiriyorlar, ancak doldukça çöpleri bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar. Bu bazen ben bazen de siz olabilirsiniz.
Kişisel algılamayın, sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyleri temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize taşımayın veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.
Başarılı ve mutlu insanlar, çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine izin vermezler.
Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla size iyi davranan insanları sevin iyi davranmayanlar için iyi temennilerde bulunun
Hayatın %10’u yaptığınız, %90’ı nasıl alıp, karşıladığınızdır.
Tüm kanunlar uygulamak içindir, ama bu yazılı olmayan, hayata bağlayan kanununu siz de mutlaka uygulayın.'Hayatı nasıl karşılamalıyız?'sorusunun cevabı önümüzdeki pazar. Her şey gönlünüzce olsun!