İhtiyaç durumunda ordunun Suriye’ye girmesine izin anlamına gelen belgenin (tezkere) oylamasına 548 sandalyeli Meclis'te oylamaya katılan 449 milletvekilinden 320’si evet, 129’u hayır oyu kullanırken, 100 milletvekili Genel Kurul'a gelmedi. Tezkerenin geçmesi için gerekli olan salt çoğunluk; bu oturum için katılan 449’un yarısından bir fazlası, yani 225’ti. Tezkere 96 oy farkla meclisten geçti.
TBMM’de,
Adalet Ve Kalkınma Partisi 327
Cumhuriyet Halk Partisi 134
Milliyetçi Hareket Partisi 52
Barış Ve Demokrasi Partisi 29
Bağımsız Milletvekili 6
Toplam 548 milletvekili bulunmaktadır. Harun Çakır ve Şerafettin Elçi vefat etmiştir.
Tezkere özet olarak: “Ülkemize yönelebilecek risk ve tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak amacıyla. TSK'nın yabancı ülkelere (Suriye) gönderilmesi ve görevlendirilmesi için 1 yıl süreyle izin verilmesini, Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim.”Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
MHP’de tezkere sendromu!
MHP'nin durumu, 'Tezkereyi sert sözlerle eleştiren ancak ‘evet’ oyu vereceklerini açıklayan MHP’nin tutumu çelişki yarattı’ şeklinde basına yansıdı.
Gizli oylama yapıldığı için verilen oyların partilere göre dağılımı tamamen tahminden ibarettir. Ancak oylama sonuçlarından da anlaşılacağı gibi; MHP’nin tümden ‘evet’ veya hayır demesi oylama sonuçlarını etkilemeyecektir. AKP’nin tezkerenin meclisten geçmesi için yeterli oyu vardır. MHP’nin desteği psikolojik destektir ve doğrudur.
MHP’nin eleştirdiği ‘Suriye tezkeresi’ değil; Türkiye’yi bu noktaya getiren Suriye politikasıdır. Bunun yanında tezkere içinde geçen, ispatlanmadığı halde ABD ve Türkiye tarafından iddia edilen; Esad’ın kimyasal silah kullandığı varsayımı da eleştiri konusu oldu. Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı bağımsız ve tarafsız kaynaklarca da doğrulanmıştır. Ancak aynı kaynaklar, kimyasal silah kullanan tarafın Esad yönetimi değil; Esad karşıtları olduğunu ve kimyasal silahın Suudi Arabistan tarafından verildiğini ifade etmiştir. Tezkerenin bu bölümlerine ve Türkiye’nin Suriye politikasına karşı çıkmak ayrı şey, ‘Suriye tezkeresine’ karşı çıkmak ayrı şeydir. Tecavüze karşı çıkmak ayrı şey;tecavüz ürünü çocuk doğmasın diye; mağdurenin doğumunu engellemek ayrı şeydir.Sapla saman birbirine karıştırılmamalı, elma ile armutlar toplanmamalı.
MHP'li vekiller, okuyucu hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak oylama soncu çelişkili açıklamalar yapmışlardır.Doğru bildikleri yolda yalnız yürüyecek; verdikleri doğru kararın arkasında duracaklardı.
Yukarıdaki Başbakan recep Tayyip Erdoğan imzalı metinde de ifade edildiği gibi; Esad yönetimine karşı savaşmak için değil; “Ülkemize yönelebilecek risk ve tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak için’ tezkere TBMM’ye sevk edilmiştir.
İngiltere parlamentosunun reddettiği tezkere ile Türkiye’deki tezkereyi birbirinin aynı görmek, art niyet değilse, akıl tutulmasıdır. İngiltere parlamentosunun tezkereyi kabul etmesi, İngiltere’nin Suriye’ye savaş açması demektir. Çünkü, Suriye’de yaşananlar direkt olarak İngiltere’yi ilgilendirmiyor;İngiltere Türkiye gibi; tehdit altında değil.
Başbakanın, Suriye tezkeresinde de zikrettiği gibi; T.C. Devleti sınırları içinde olaylarla ilgisi olmayan 75 vatandaşımız silahlı ve bombalı saldırılar sonucu hayatını kaybetmiştir. Bölgeden gelen haberlere göre; hayatını kaybedenlerin sayısı daha fazladır. Suriye’de olan biten her şey geleceğin Türkiye’sini veya Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendirmektedir.
Gerek Esad yönetiminden, gerekse de bir kısmının Türkiye ile bugün işbirliği içinde olan Esad’a karşı savaşan orta ağır silahlarla donatılmış, hatta kimyasal silahları olan, sayıları 25 bini bulan, değişik ülkelerden oluşturulan, eli kanlı, ırz ve namus düşmanı paralı askerlerden gelecek tehditleri Türk topraklarında değil; Suriye topraklarında bertaraf edebilmek için Türk ordusunun gerektiği zaman, gerektiği kadar Suriye’ye girmesi zarurettir.Tezkere, Esadla savaş için değil; Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için düzenlenmiştir. Bu savaşın değil; yurtta sulhun gereğidir...