Avrupa bu kış elektrik tüketimini azaltabilmek için fazla tüketime yaptırım ve hapis cezaları uygularken, çevreciler, Yeşiller nükleer santrallerin çevreyi kirletmediğinden, yarlı olduğundan söz ediyor, daha önce kapatılan termik ve nükleer santraller yeniden açılıyor. Yenilenebilir enerjiler; güneş ve rüzgar enerjisi tüm dünyada teşvik ediliyor.
Türkiye’de durum çok farklı; elektrik ihtiyacını güneş enerjisinden karşılayan şirketlerin ihtiyaç fazlası elektriğini 10 yıl süreyle devlet satın alma garantisi vermişti.
Hükümet ihtiyaçtan fazla üretilerek şebekeye verilen enerjinin görevli tedarik şirketi tarafından üretilerek sisteme verilmiş olarak kabul edilmesine ve bu enerji ile ilgili olarak piyasa işletmecisi ve görevli tedarik şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmayarak bu kapsamda sisteme verilen enerjinin YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınmasına karar verdi.
İnanılmaz, ama gerçek şu ki yeni bir kararname ile Devlet, Elektrik Dağıtım Şirketleri (EDAŞ) adına üreticinin elektriğini bedava almaya karar verdi,
ihtiyaç fazlası elektriğine bedelsiz olarak el koydu. Kurt kuzuya şah olsa bu kadar adaletsiz davranmaz. Bağımsız ve tarafsız yargı bu yanlış kararı iptal etmezse zaten yetersiz olan elektrik üretimi daha da azalacak.
Güneş enerjisi teşvik edilmesi gerekirken, baltalanıyor, enerji krizine çözüm bulması gerekenler, krizin parçası oluyor, krize davetiye çıkarıyor.
Üreticiden bedava alınan elektrik tüketiciye bedava mı veriliyor? Hayır, aksine bedelsiz alınan elektrik tüketicilere fahiş fiyatla satılıyor ve yeni zamlar kapıda bekliyor. Dağıtım şirketleri üretim yapmadığı, devletin elektriğini satarak para kazanmaya alıştığı için, özel sektörün elektriğini de bedava alıp yüksek fiyatla satmaya başlaması, bu alana yapılacak yatırımları engelleyecek, Türkiye de kışın elektriksiz kalacak, sanayi kuruluşları çalışamayacak, krizin faturası halka kesilecek.