SAMSUN Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, bağımlılıkla mücadelenin kesintisiz sürdürüldüğünü, gençler ve çocukların mutlaka korunacağını, Milli Eğitim, Emniyet, Sağlık Müdürlükleri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), Jandarma Komutanlığı, Diyanet İşleri, Yeşilay, Muhtarlar el ele vererek seferberlik ilan ettiklerini, STK’larla da işbirliği yaptıklarını belirterek, konuyla ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Bir taraftan uyuşturucu madde arzının engellenmesi hedeflenirken, diğer taraftan talebin ortadan kaldırılması amacıyla devletin tüm kurumları 7/24 çalışıyor. Takdire şayan, bu kadar organize mücadeleye rağmen sorun çözülmüş değil; yapılacak hala çok iş var.
Devlet bağımlılıkla mücadele ederken, halkı zehirleyenler de boş durmuyor, yeni uyuşturucular keşfediyor, yeni pazarlar, yeni tedarik zincirleri oluşturuyor.
Küçük bir merakın giderilmesi; büyük felaketlere neden olabiliyor. Yemeyip yedirdiğimiz, emeğimizle büyüttüğümüz, kanımız, canımız çocuklarımızın kollarına bağımlılığın bükülmez kelepçeleri vuruluyor, uyuşturucu satıcılarının kölesine dönüştürülüyor, önce bizden sonra hayattan koparılıyor.
Bağımlılığı, aile içi iletişim, çocuk-ergen iletişimi, bağımlılık sorununda çözüm yolları ve önerileri, ilgili kurum ve kuruluşların eşgüdüm ve koordinasyonluyla aylık olarak ele alınıp, gerekli değerlendirmeler il çapında yapılıyor.
Bağımlılık ve bağımlılıkla mücadelede çocuk ve gençlerle en yakın olan annelere büyük görev düşüyor.Anneler gözyaşlarını içine akıtmasın, feryat ve figanlarını yalnız kendileri duymasın, mutlaka ilgili kurumlara müracaat etsin.
Yalnız başına başaramayacaklarını, kendilerine mutlaka bir el uzatılacağına inansınlar. Devletin anneyi de bağımlı çocuğu da koruyacağından emin olsunlar. Basın olarak bu mücadelede 7/24 yanlarında olduğumuzdan bilsinler.
Anne ve anne adaylarının bilinçlendirilmesi ve farkındalığının artırılması hedefleyen, İçişleri Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ‘En iyi narkotik polis annedir’ projesi ile uyuşturucu kullanımına karşı annelerin eğitimine önem veriliyor. İlk teşhisi koyması gereken anneler, bu teşhisi koyamayınca; bağımlılık kronikleşiyor, tedavi zorlaşıyor.
Varsıl, yoksul, sorunlu, sorunsuz, dindar, dinsiz ayrımı gözetmeyen bağımlılıkla mücadelede; anneler, sorunun çözümünde yeterince yer alamayarak zaman zaman sorunun parçası olabiliyorlar.
Bağımlılık yapan madde kullanan genç ve çocukların yüzde doksana varan; büyük bölümünün anneleri eğitimsiz. Annelerin eğitimi zor, uzun olabilir, ancak en karlı, en kesin sonuç alınabilecek bir yatırımdır.
Uyuşturucu ve benzeri madde kullananlar, bu maddeleri kullanırken de bulamadıkları zaman da en çok zararı kendi ailelerine ve de özellikle annelerine veriyor sonra da topluma.
Annelerin eğitimi sadece çocukların değil; aynı zamanda annelerin korunması için hayati önem taşıyor. Kamu veya özel tüm kurum ve kuruluşlar, vatandaşlar üzerlerine düşen görevi eksiksiz yaparsa toplumun zehirlenmesi, çürümesine neden olan bağımlılıkla mücadelede başarı kazanabilir.
Sorun bireysel gibi görünse de tamamen toplumsaldır. Ateş düştüğü yeri yakar, ancak etrafını da ısıtarak yanmasına neden olur. Alt kat yanarken üst katta keyif sürdüremezsiniz, yangın üst kata da sıçrayacaktır. Üst katta rahat yaşayabilmeniz için alt kattaki yangın çıkmaması için gerekli önlemleri sizler de almak, yangın çıkmışsa söndürmeye katkı sağlamak zorundasınız. Sorun da ortak; toplumsaldır, çözüm de. Birlikte başaracağız. Herkes evinin önünü süpürürse şehir temiz olur.
Sonuçlara gözyaşı dökmek sorunu çözmez; sebepler değişmeden sonuçlar değişmez. Kötü sonuçları doğuran sebepleri ortadan kaldırırsak iyi sonuçlar kendiliğinden gelir.