Türkiye, Lübnan, İsrail, Irak ve Ürdün ile komşu olan bir Ortadoğu ülkesidir, Suriye. 2014 verilerine göre nüfusu 18 milyon olup, nüfusun % 83’ü Arap, % 7’si Kürt, % 6’sı Türk, % 2’si Ermeni, % 1’i Çerkez ve diğer unsurlardan oluşmaktadır. Ayrıca nüfusun % 74’ü Sünni, % 12’si Nusayri, % 10’u Hristiyan, % 3’ü Dürzi olup, kalanı da Yezidi ve Yahudi unsurlardır. 1970 yılından beri ülke Nusayri Mezhebine mensup Esat Ailesi tarafından yönetilmektedir.
Başkentti Şam olup, diğer büyük kentleri Halep, Lazkiye ve Humus’tur. Suriye’nin batısında kuzey güney yönünde uzanan El Nuseyriye Dağları Akdeniz ikliminin iç kesimlere girmesini engellemektedir, ki ülkenin iç kesimlerinde çöl iklimi etkilidir.
Uygarlık tarihi açısından önemli bir durak olan Suriye’de ilk yerleşimler M.Ö. 5000 yıl öncesine dayanmaktadır. Ülkenin ilk sakinleri Natufienler olarak anılmaktadır. Ülkeye M.Ö. 2240 ilâ 2000 yılları arasında Akatlar, M.Ö. 2000 ilâ 1800 yılları arasında Amuriler, M.Ö. 1750-1500 yılları arasında Yamhadlar ve Mittanniler hakim olmuştur. Bir dönem Hitit ile Mısır arasındaki mücadeleye sahne olan Suriye M.Ö. 1286’da imzalanan Kadeş Anlaşması ile iki devlet arasında bölüşülmüştür. Hititlerden sonra ülke Aramiler, akabinde Asurlar ülkeyi ele geçirmiştir. M.Ö. 612’de de Asurlar yıkılıp, ülkede Babil egemenliği başlamıştır. M.Ö. 539’da Perslerin eline geçen ülke, M.Ö. 333’te Makedonyalı İskender tarafından işgal edilmiştir. Bu dönem aralığında ayrıca İrsal, İsrail, Halep, Şam ve Fenike krallıklarının da kurulduğunu görmekteyiz. M.S. 64’te de ülke Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetine girmiştir.
634 yılında Arap İslam İmparatorluğu tarafından fethedilen Suriye, 661’de kurulan Emevi Devleti ile önemi artmıştır. 875 ilâ 905 yılları arasında Mısır’da etkinlik kuran Tolunoğulları ile ülkeye Türk yerleşimleri de başlamıştır. Abbasi hakimiyetinin zayıflamasından sonra Suriye, Fatımiler’in eline geçmiştir. 1078 yılında Selçuklu İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Suriye’de bir süre Selçuklu izleri görülecektir. Selçuklu’nun Musul Atabeyi’ne bağlı Selahattin Eyyübi, 1171’de Mısır ve Suriye’de hakimiyet kurmuştur. Akabinde Mısır’da iktidarı ele geçiren Kıpçaklar, 1260’daki Ayn Calut’ta Moğolları yenerek, Suriye’yi topraklarına katmıştır.
24 Ağustos 1516’da Mercidabık Savaşı ile Osmanlılara yenilen Memlûklar, Suriye’yi Türkiye’ye terketmiştir. Biladü’ş-Şam (Şam Beldeleri) olarak adlandırılan ülke, bugünkü Lübnan ve Filistin topraklarını içine alacak şekilde Şam, Halep, Trablusşam ve Akka olmak üzere dört eyalete ayırmıştır. Şam ve diğer önde gelen kentler kültür ve ticaret açısından oldukça gelişmiştir.
18. yüzyıldan sonra dinsel ve mezhepsel, 20. yüzyıldan sonra da milliyetçi isyanların görüldüğü bir ülke olmuştur. Nitekim 1798’de Napolyon, Akka’yı kuşatmışsa da, yenilerek, çekilmek zorunda kalmıştır. Akabinde isyan eden Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Paşa, 1832’de Suriye’ye saldırmışsa da, 1839’daki uluslararası müdahaleyle Suriye’den çekilmiştir.
Birinci Dünya Savaşı’nda Arap Milliyetçiliği açısından önemli bir merkez olan Suriye’de Sina ve Filistin Cephesi Komutanı Cemal Paşa, işbirlikçi birçok Suriyeliyi idam ettirmiştir. Nitekim Mekke Şerifi Hüseyin’in 27 Haziran 1916’da İngilizlerle anlaştığı görülecektir. Bu bağlamda Birleşik Arap ve İngiliz Orduları Kasım, 1918’de Suriye’yi işgal etmiş ve Türk Ordusu da Halep’in kuzeyine çekilmiştir. Mart, 1920’de de Faysal kral ilân edilmiş, ancak San Remo Konferansı ile Suriye ve Lübnan Fransızlara verilince Faysal yönetimden uzaklaştırılmıştır.
1946’ya kadar sürecek manda rejiminde Suriye; Şam, Halep, Nusayri, Duruz, Lübnan ve Hatay şeklinde bölünmüştür. Hatay, 1938’de bağımsızlığını ilan ederek, 1939’da Türkiye’ye katılmıştır.