Bir şehrin kimliğinde tarihi kültürü önemli bir yer tutar. Kadimlik bir şehrin ruhudur. Şehre kişilik kazandırır. Tarihi kentler üyesi Samsun’da güzel şeyler oluyor derken tam da bu noktada şaşırıp kaldığımız an da oluyor. Bu gidişle sanıyoruz Samsun’da Onur Anıtı dışında değişmeyen bir şey kalmayacak.
Saathane Meydanı’nın aslının bozulduğu yönünde bazı eleştiriler olsa da meydanın nefes aldığı, yeni bir görünüm kazandığı ve bunun zamanla oturacağı görülmektedir. Belki maliyeti düşürmek adına binalara bir kat daha atılabilirdi ama ortaya güzel bir manzara çıktı.
Atatürk Kültür Merkezi (Opera) binasının salyangozu andıran mimarisi övgüyü hak etmekte. Gerçekten hayranlık uyandıran mimarisiyle şehrin siluetine uygun nadir bir yapıdır.
Atatürk Kültür Merkezi’nin yanında boş duran alanın İlçe Otogarı olması da birçok eleştiriye rağmen halka hizmet anlamında doğru bir adım oldu. Halkı Şehirlerarası Otogar’a ya da Körfez Mahallesi’ne sürmenin bir anlamı yoktu. Ancak şehir içi dolmuşları için keşmekeş durum devam etmekte. Bunun da İlçe Otogarı gibi en kısa zamanda modern bir görüntüye kazandırılmasını umuyoruz.
Tren/ tramvay hattının geç kalınmış bir hizmet olduğu çoktan anlaşılmıştır. Hatta yetersiz kaldığı da görülmektedir. Demiryolu ulaşımı kalkınmışlığın bir göstergesidir. İmkanlar elverse de hafif metro sistemiyle şehrin her tarafı demiryolları ile donatılsa.
Şehrin kimliği açısından bazı alanların, yapıların ve sanat eserlerinin özel ya da kamu olsun korunması gerekir. Büyük Otel, Samsun’un bir simgesiydi. Ha keza Konak Sineması’nın bulunduğu İşkur Han (SSK) da Samsun’un önemli simgelerindendi. İşkur Han’ın yıkılmasıyla Samsun’daki Konak kültürünü de yıkılmış oldu.
Akıllı kavşaklar şehrin yol planında çağdaş bir görünüm katmışsa da bazı alanlarda trafiği yavaşlattığı ve trafik akışını bozduğu görülmektedir. Özellikle liman kavşağında bir keşmekeşliğe bir an önce el atılmalıdır. 100. Yıl Bulvarı’ndan Gençlik Caddesi’ne geçişin kapatılması ve Fener Sokak’tan Atatürk Bulvarı’na verilen geçişler trafiği zorlamaktadır.
Samsun ile özdeşleşen 19 Mayıs Bulvarı’ndaki Yunus Balıklı Fıskiye’nin kaldırılması da bir birçok Samsunluyu üzmüştür. Öbür yandan Subaşı Meydanı’nın yenilenmesi sırıtan otoparka rağmen övgüyü hak etmekte. Özellikle Hamidiye Çeşmesi’nin yeniden canlandırılması gayet hoş oldu.
Bir şehrin tarihi kimliğinde valilikler, hükümet konakları ve belediyeler önemli duraklardır. Bir şehrin eskiliğini, geçmişini Hükümet Konakları temsil eder. Sivas’a gittiğimizde, Amasya’ya gittiğimizde bunu görürüz. Ancak Samsun’a geldiğimizde tarihi Hükümet Konağı’nın terkedilerek Bölge İdare Mahkemesi’ne tahsis edilmesi bir talihsizlik göstergesidir. Umarım bu durum en kısa sürede düzeltilecektir.
Belediye binaları hükümet konaklarıyla birlikte şehrin göbeğinde yer alır. İlkadım Belediyesi gibi bir belediyenin Atatürk’ün ilk adım attığı yerden ulaşımın zor olduğu bir yere taşınması yeniden ele alınması gereken bir konudur.
Büyükşehir Belediye Başkanlık Binası tüm ihtişamıyla şehri selamlamaktadır. Ancak yanı başında bulunan L planlı belediye binasının yıkılması gerekli miydi? Şehrin tarihi meydanında bulunan belediye binası da İlkadım Belediyesi’nin kaderini mi paylaşacak? Tarihi binanın yanına tarihi dokuya uygun belediye binası yapılamaz mı?
Unutmayalım şehirlerin bir ruhu ve kişiliği vardır. Aksi halde şehir, şehir olmaktan öte birbirine benzeyen modern beton yığınlarına dönüşür.