Çoğumuzun başından şiir yazma aşkı ve şair olma isteği geçmiştir. Geçmişte bir yerlerde karaladığımız birkaç satır söz dizimi sararmış yapraklarda duruyordur. Zamanla bu arzu ve isteğimiz çoğumuzda kaybolurken bazılarımızda ise hiç eksilmez. İşte şiir yazma isteği kaybolmayanların da çok azı şair olup yüreğimizi ısırtır, süsler. Onun için şiir yazmak, şair olmak sanıldığından çok daha zordur. Şiir yazmak salt sözcükleri artarda dizmek ve satır sonlarını uyumlu hale getirmekten ibaret değildir. Şair olmak bir yeteneğin ürünüyken aynı zamanda bir bilgi birikimini ve deneyimi de gerektirir. En sonunda da özgünlüğe ulaşarak usta olursun, üstat olursun.
Şiir yazarken dikkat edilmesi gereken birçok unsur vardır. Bu unsurlar sayesinde şiir yazımı daha kolay bir biçimde yapılmaktadır. Şiirde yer alan unsurların önemiyse oldukça çoktur. Çünkü bu unsurlar şiir yazımı için olmazsa olmaz kurallardır.
Şiirin anlam derinliğini ve biçimini belirleyen en önemli unsur şiirde ahenk ve anlam bütünlüğüdür. Şiirdeki en önemli ahenk unsurlarının başında şiirin kulağa hoş gelmesidir. Bunu şiirin yapısının kurallar içinde biçimlenmesi ve derin bir anlam içermesidir.
Ahenk, sözcük anlamı olarak uyum demektir. Şiirdeki ahenk sözcüklerin ses ve anlam olarak birbirleriyle uyum içinde kullanılmasıyla oluşur. Şiirde başlıca ahenk unsurları ölçü, kafiye, redif, ses tekrarı, ses yansıması, sözcük tekrarı ve nakarat olmak üzere altı unsurdan oluşur.
Ahenk şiirde yalnızca melodik bir yapı değildir. Bilakis içerikle sıkı bir ilişki içindedir. Ahenk, şiirin dış özelliğinin yanında anlam, anlatım, içerik ve betimlemenin müzikal bir fonla yansımasıdır. Ancak şunu belirtmeden geçemeyiz. Ahenk yalnızca ölçülü şiirlerde mi olur? Aksine ölçüsüz şiirler de bir ahenge sahiptir ve bunun çok başarılı örnekleri de mevcuttur. Hem ölçüsüz şiirde ahengi yakalamak için şairlikte ustaların ustası olmak gibi zorunluluktan da söz etmeliyiz. Kalıpların dışında şiirde ahengi yakalamak her şairin harcı olmasa gerek.
“Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.”
Şiir demek dile gelen duyguların gelişigüzel kâğıda dökülmesi değildir. Aksi halde herkes bir şekilde şair sayılır. Şiir demek hem duyguyu anlatmak hem hayali betimlemek hem anlatılmak isteneni anlatabilmek ve tüm bunları belli bir ölçü, uyum, uyak ile bütünleyip sunabilmektir.