15 Mart 2011’de başlayan gösteriler sonucu Suriye iç savaşa sürüklendi ve bu savaşın bilançosunda şu ana kadar 4 milyondan fazla insan mülteci durumuna düşerken, milyonlarcası yaralandı ve yarım milyona yakın insan da yaşamını yitirdi. Türkiye’deki mülteci sayısıysa 3 milyona yaklaştı. Bu savaş ortamında çok sayıda muhalif unsur ortaya çıktı. IŞID ve el-Nusra gibi PKK-PYD-YPG terör örgütleri de bu karışıklıktan istifade etti. Nitekim IŞID militanları 6 Ocak 2014 Cerablus’u ele geçirerek, Türkiye sınırına yerleşti.
Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından sınırdan terör örgütlerinden temizlenmesi ve hudut güvenliğinin sağlanması, aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğü de göz önüne alınarak, yeni göç dalgasının önlenmesi, bölgeye insanî yardımların ulaştırılması amacıyla 24 Ağustos 2016 günü, saat 04.05 sularında Türk topçusunun ateşiyle harekât başladı. 06.08’de savaş uçaklarının IŞID hedeflerini vurdu ve saat 11.00’de de zırhlı birlikler sınırdan geçti. Harekât tarihi olarak 24 Ağustos Mercidabık Zaferi’nin 500. yıl dönümü seçildi.
Karkamış’a düşen havan mermileri sonucu çok sayıda Türk vatandaşı ölmüş ve son olarak 20 Ağustos 2016’da Gaziantep’deki kına gecesinde yapılan katliamsa harekâtın fitilini ateşlemiştir.
Fırat Kalkanı’nın iki stratejik amacı bulunmaktadır. Birincisi Cerablus ile el-Bab’ı IŞID’tan temizlemek ve güvenli bölge oluşturmak; ikincisi de ABD’nin açık desteğini alan PKK-PYD/YPG unsurlarını Menbiç’ten çıkarmak ve Fırat’ın doğusuna sürmek. Böylece Türkiye’nin güneyi IŞID’dan temizlendiği gibi, PKK-PYD/YPG öncülüğünde Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan Kürt Devleti oluşumunun da önüne geçilmesi hedeflenmektedir.
İkinci stratejik amacın çok daha önemli olduğu ortadır. Keza IŞID’ın (DEAŞ) ortak düşman olmasından ötürü eninde sonunda bertaraf edileceği açıktır. Ancak açıkça ABD başta olmak üzere birçok ülkenin desteğini alan PKK-PYD/YPG unsurları kantonları birleştirerek Türkiye’nin güneyinde bir kuşak oluşturmayı hedeflemektedir. İran sınırından Hatay’a kadar olan sınırın Kürt unsurları tarafından kuşatıldığı düşünüldüğünde, üstelik bu kuşağın büyük bir kısmının da PKK yapılanmasına dayandığı hesap edildiğinde, Türkiye’nin başına örülen çorap ortaya çıkmaktadır.
Son bilgilere göre ABD başta olmak üzere Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkeler PKK-PYD-YPG’ye IŞID ile savaşması bahanesiyle silah vermektedir. Ki, bu terör örgütünün elinde Alman yapımı tanksavar füzelerden, Rus yapımı zırhlı muhabere araçlarına kadar çok sayıda konvansiyonel silahlar mevcuttur. Ki, bu silahlar Türkiye’yi ve Mehmetçik’i hedef almakta ve vurmaktadır.
Görüldüğü gibi Türkiye’nin ulusal güvenliği IŞID ile mücadele bahanesiyle ABD ve AB başta olmak üzere birçok ülkenin desteğini alan PKK-PYD/YGP terör örgütü tarafından açıktan açığa ihlal edilmektedir.
Yapılan son açıklamaya göre bugüne kadar 1864’ü ölü olmak üzere 2156 IŞID; 306’sı ölü olmak üzere 321 PKK-PYD/YPG teröristi etkisiz hale getirildi. Bu harekâtta 40 Mehmetçik de şehit düştü.