Bilindiği üzere 1995’te çıkarılan 4077 sayılı Kanun ile ilk kez toplu bir şekilde tüketici yasası oluşturulmuş ve tüketicilerin haklarını korumak için de tüketici sorunları hakem heyetleri kurulmuştur. Değişen şartlarla birlikte tüketici hakları da güncellenmiş ve 2013’te 6502 sayılı Tüketici Haklarının Korunması Hakkında Kanun çıkarılmıştır. Daha önceki yazımızda tüketici haklarının dünyada ve ülkemizdeki gelişmelerini, akabinde yeni tüketici yasasının getirdiklerini ele almıştık. Bugünse konuyu somutlaştırmak adına tüketici haklarında, özellikle banka işlemleriyle ilgili sorunları ele alacağız.
Yaşanılan mağduriyetlerin en günceli hiç kuşkusuz bankalarca tüketicilerden bir takım adlar altında tahsil ettikleri paralardır. Gerek tüketicilerin bilinçlenmesi, gerek tüketici hakem heyetlerinin ve mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar sonucunda önemli mesafeler alınmıştır. Ancak buna rağmen ekspertiz masrafı, kredi komisyonu, yapılandırma bedeli ya da arşiv ücreti gibi adlar altında para kesildiği görülmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 5 inci maddesi “haksız şartı” düzenlemiştir. Kanunun 5 (1) inci maddesinde haksız şart, tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dahil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartları olarak tanımlanmıştır. Kanunun 5 (3) inci maddesinin ilk cümlesinde ise bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediğinin kabul edildiği hükme bağlamıştır. Nitekim Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından verilen muhtelif kararlarda, bankaların sadece kredinin kullandırılması için zorunlu, belgeli ve makul olan masrafları tahsil edebileceği; zorunlu masrafların ispat yükünün de bankaya ait olduğu, aksi halde sözleşmede içeriği somutlaştırılmadan faiz dışı masraf ve komisyonlarından tüketiciden tahsil edilmesinin “haksız şart” olduğuna hükmedilmiştir (E.2011/357- K.2011/7678; E.2011/3576-K.2011/10221; E.2012/1386- K.2012/5231; E.2012/23738- K.2012/25211).
Bu durumda başta Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik olmak üzere ilgili mevzuat ve yargı kararları çerçevesinde;
-Dosya masrafı: 03.10.2014 tarihinden itibaren banka kredilerinde % 0,5’e kadar dosya masrafı alınabileceği; ancak istihbarat, kredi işlem fişi, ödeme planı değiştirme, değişken taksitli ödeme planı gibi adlar altında ücret alınamayacağı,
-Rehin, ekspertiz veya ipotek ücreti: Belgelendirilmesi kaydıyla yalnızca üçüncü kişilere ödenen ücretler alınabileceği,
-Arşiv, araştırma ve dekont ücreti: Bilgi ve Belgeye Erişim Genel Tebliği uyarınca ilk on sayfaya kadar bilgi edinme hakkı çerçevesinde bir ücret tahsili yapılamayacağı,
-Banka veya kredi kart aidatları: Banka ve sanal kredi kartlarına yıllık aidat ücreti alınamayacağı; kredi kartları için de yıllık aidat ücreti olmayan bir kredi kartının sunulması,
-Erken kapama: Kalan vadenin 36 ayı aşmaması halinde % 1 oranında; 36 ayı aşması halindeyse % 2 oranında tazminat alınabileceği,
-Taksitli alımlarda cayma hakkı: Tüketici yedi gün içinde, ancak olağan gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde (malın ilk incelemesini kapsar) kullanmak şartıyla, bir cezai şart ödemeden cayma hakkını kullanabileceği,
görülmektedir.
Yakınma başvurusu uyuşmazlık dilekçesinin (varsa delilleriyle birlikte) yakınmacının ikamet ettiği yerdeki tüketici hakem heyetine verilmesiyle yapılmaktadır. Ayrıca mevzuatta tüketici hakem heyetlerinin kararlarının 6+ 6 ay içinde sonuçlanacağı; kararların bağlayıcı olup, ancak on beş gün içinde tüketici mahkemelerine itiraz yolunun açık olduğu belirtilmektedir.