Kur’an-ı Kerim : ‘ Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ‘ diyor. Bu ayeti kerimenin anlamına uygun söylemde bulunduğumuzda ‘ bir çok insan ‘ halkı küçük görüyorlar ‘ şeklinde rahatsızlık duyuyor.
Halka doğruyu söylemek hoş karşılanmıyor.
Yavuz Sultan selim , Mısır seferi sırasında Anadolu kazaskerliği yapan Kemalpaşazade ile sohbet ederken : ‘ Tokatlı Molla Lütfü sizin hocanızdı . Bilgisi malumken ölümüne ne sebeb oldu. ‘ diye soruyor.
Kemalpaşazade : ‘ Hasedi Akran Belası ‘ diyerek cevap veriyor.
Geçmişten günümüze , ülkenin okumuş insanlarının başına gelen hep aynı bela olmuştur. Tokatlı Molla lütfü’ye de ‘ Hasedi Akran Belası ‘ musallat olmuştur.
Asıl adı Lutfullah olan Tokatlı Molla Lütfü ,’ deli , maktul , Molla sarı ‘ diye tanınmıştır. İlk öğretimini Kutbiddin Hasan’dan görmüş ,d aha sonra İstanbul’da Sinan Paşa’dan mantık , Felsefe , kelam ve Ali Kuşçu’dan matematik okumuştur.
Muhtemel ki , Sinan Paşa’nın akrabası olan Molla Lutfi , 1470 Yılında Fatih Sultan Mehmed’in veziri olması sebebiyle saray kütüphanesinde hafızı küttap olarak görev yapmış , bu vesileyle burada bir çok kitabı inceleme fırsatı bulmuş ve birçok ilimde liyakat kesbetmiştir. Fatih Sultan Mehmet ile el şakası yapacak kadar ileri bir dostluğa sahip olmuştur. Önemli mevkilerde bulunan zevata ( şahıslara ) bilimsel reddiyeler kaleme aldığı için , kendisi ile bilimsel ölçekte mücadele edemeyen insanlar tarafından : ‘ Kütüphaneden kitap çalıyor’ suçlaması ile padişaha şikayet edilmiş ve tazir (hergün sopa ile dövülme ) cezası almış ve hapse atılmıştır. Sinan paşa’nın Sultan Fatih ile arasının açılmasından sonra Seferi Hisara sürülen Sinan Paşa’yı yalnız bırakmamış , onunla birlikte İstanbul’dan ayrılmıştır. Fatih’in ölümü ardından Bursa , Yıldırım Beyazit Medresesinde müderrisliğe atanmıştır. Daha sonra İstanbul’da Semaniye medreselerinde müderrislik yapmıştır.
Molla Lutfü 1495yılında zındıklık ve ilhad suçlaması ile idam cezasına çarptırılmıştır. At meydanında boynu vurulmuş ve Eyup’te Mehmet çelebi mescidi yakınlarına gömülmüştür.
Taşköprüzadenin : ‘ eşi bulunmaz bir alimdi ‘ dediği Molla Lütfü’nün açıklanan ölüm sebebi zındıklık ve ilhad ise de , bu hükmün gerçek sebebinin hasımları ve akranlarının ‘ kıskançlık , çekememezlik olduğu ‘ bir çok alim tarafından yazılmış ve beyan edilmiştir.
Molla Lütfü :‘ Hz. Alinin ayağından bir okla yaralanması sonrasında geçirdiği cerrahi operasyonu gerçek bir namaz şevkine bağlaması , diğer kılınan namazları ise bu şevkle kılınan namazla karşılaştırması , iftiraya uğramasına sebeb olmuştur. Bazı öğrencileri bu olayda zannedersem kötü amaçlı olarak kullanılmıştır.
Bu olay sebebiyle 2. Beyazıt tarafından hakkında soruşturma başlatılmış ve asılmıştır. Davaya bakan kadılar arasında hasımlarının da olması bu hükmün verilmesine sebeb olmuştur. Asılırken ‘kelime-i Şahadet getirdiği ‘ bilinen bir gerçektir.
Ebul Kasım İsmail B. Abbad El Abbas Et Talakani alim , şair ve edib bir Büveyhi veziriydi . Hakkında anlatılanlar doğru ise : ‘ Abbas Talakani bir yerden diğer bir yere gideceği zaman 6 deve yükü kitapla yolculuk ederdi.
Gönül öyle arzu ediyor ki, bilgi ve tecrübenin muktedir olduğu , hasedi akran belasına uğramayan insanların özlemi içinde ,’ hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ‘ayetinin hadiselere somut tecellisi ve zuhuratı ile ‘ halkı küçük görüyorlar ‘ şeklinde maksatlı bir suçlamanın olmayacağı saadet dolu günlerin özlemini çekiyoruz.
Herkese Selam ve sevgilerimle…
*Bu konuda yapılmış çok güzel bir inceleme olan Yrd. Doç.Dr. Şükran Fazlıoğlu’nun Dil Bilimlerinin sınıflandırlması (ve Molla Lütfi ) isimli kitabını okuyularımızın bilgisine saygı ile sunarım . Bu konuda yapılmış çok güzel bir incelemedir.
* Ahmet Yesevi Universitesi, Arab Dili Edebiyatı Bölümünde yaptığım Yüksek Lisansı Onur Belgesi ile tamamlamış bulunuyorum. Bu mutluluğu Okuyucularımla paylaşmak benim için bir onurdur.