Devlet kurmak, çölde çadır kurmaya benzemez. Devlet; bilimsel bilgi, görgü, kültür ve medeniyet algısı ile tarihin içinden gelen bilinç, edebiyat ve sanat ile kurulur. Askeri güç ile korunur… hukukla, yasal bir zemine oturtulur...
Tarih içerisinde varlık göstermiş öyle boylar ve soylar vardır ki; şu anda, isimlerinin yerinde, sadece; rüzgarlar eser... zira; bu boylar, kendilerini bilimsel bilgi ve medeni anlayış, ahlaki birikim ile zenginleştirememiş… askeri bir güç olarak varlık gösterememiştir. Medeni dünyaya, ulusal ölçekte bir katılımda bulunamamıştır.
Irmaklar, okyanuslara akar ve kaybolur… Okyanusun içinde var olan bir su katresinin, kendisini diğer damlalardan ayırması, oldukça zor ve hayatın olağan akışına terstir... Öyle de; yıllarca, okyanus gibi olmuş Türk milleti; bağrına akmış boy ve soyları, Selçuklu ve Osmanlı ( Türk İslam devlet terbiyesinde) kendi içinde eritebilmiş... bu boylara, kendi renk ve şeklini vermeyi başarmıştır. Bu anlamda; Türk ulusunun bir parçası olan ve kendini Kürt veyahut başka bir şekilde tanımlayan soy ve boyları, Türk milli kimliğinden koparmaya çalışmak; medeniyet, kültür, milli kimlik ve bilimsel anlayışımıza terstir… ve ayrıca; akıl ve mantıkla bağdaşmayan bir davranış şeklidir.
Devlet; sadece, silahla kurulabilen hukuksal bir varlık değildir… kendini alt kimlik diye tarif eden unsurların, okyanusun suyundan (Türk milli kimliğinden) kopmaya çalışması, keyfiyet olarak imkasız… kemmiyet olarak (askeri ve siyasi olarak) gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şeydir... Bu yolda verilecek olan mücadele, sadece; anarşi meydana getirir... huzur meydana getirmez..!
Çünkü; devlet, sadece siyasal tavır ve bilinçten oluşmaz… tarihin, kültürün, sanatla birleşmesi ve medeniyetle algılanması gerekir.Sınırlarının hemen yanıbaşında; Suriye’de, Aynul Arap (Kobani’de) meydana gelen olaylar, bahane gösterilerek bir devlet algısı meydana getirmek, denizde dalga oluşturmak gibi bir şeydir... Ve bu dalgayı izlemek bizim için eğlencelidir. Denizlerin dalgası asla bitmez..! Ancak; derinlerde sükunet hakimdir… Yanıbaşımızda, Türk devletinin dışında, bir devlet oluşturmaya kalkmak, medeniyet algımıza terstir… Bizim kendi medeniyetimizde varolan veyahutta varolacak olan devletin ismi bellidir ve tektir... O da; Türk devletidir..!
Tarihte devlet zannı ile kurulmuş, Mahabat Kürt Cumhuriyeti gibi peykler görülmüştür… ancak; ömürleri sadece, kırk gün olmuştur..! Devlet ve millet, medeni bir algı ve tarihi bir süreç işidir... Kendiliğinden oluşacak ve kurulacak birşey değildir..!
Yanıbaşımızda; Kürt devleti algısı meydana getirmeye çalışanlar, tarihin matematik ve aritmetik hesabının ne olacağını çok iyi yapmalıdır..!Türk ve İslam medeniyetinin reflekslerini, alışkanlıklarını ve hassas noktalarını çok iyi hesaplamalıdır..!Çünkü; hiç kimseye, istiyor diye, devlet hediye edilmez..!
Herkese selam ve saygılar.