Kazbeg Olsun İlk Kurbanı ..!
Kazbeg dağı , Gürcistan'da Kafkas Dağlarının en yüksek tepelerinden biridir.Bu dağda, bir dağcımız da hayatını yitirmiştir. Bu dağ , yüzünü Türk Kafkasına ,yani ; Azerbaycan Türk'lüğüne dönmüştür.
Kazbeg ,1. Dünya savaşı esnasında Çanakkale Savaşına Azerbaycandan gelip ,bizimle birlikte İngilizlere karşı mücadele eden adı gibi yiğit bir delikanlı idi . Allah mekanını cennet eylesin.
Kazbeg ,Çanakkale'de verilen Türklük mücadelesinin ilk şehitlerindendi.
Kazbek olsun ilk kurbanı , Selam Türkün bayrağına ...
2004 yıllarıydı. Gürcistanda - zugudi üzerinden - Abhazya'da bulunan suhum'a gitmiştim. Suhum'da , bir dönem Lenin'in Datçası ( misafirhanesi ) olarak bilinen botanik bahçesi içindeki misafirhanede kalıyordum.
Burada kaldığım süre içerisinde , Abhazya'da Cigerdağ Türkleri bakanlığı olduğunu öğrendim.
Cigerdağ Türkleri , 1917 senesinde Rusyada dekabris ihtilali sonrası , sınırın kapatılması neticesinde , Abhazyada ticaret yaparken orada kalan , kökeni Trabzon ve Rize olan Türklerdi. Abhazyadaki kardeşlerimiz , Anadoludaki kardeşlerine hürmeten -buradaki Türklere ciğerimiz , sevgimiz , kalbimiz anlamında- ciğerdağlı ismini vermişlerdi. Abhazyanın Cumhuriyet Başsavcısı vilademir , cigerdağ Türklerindendi.
Daçyanın önündeki caddenin ismi çok ilginçti . Nuri Paşa Caddesi idi. Enver Paşa'nın kardeşi Nuri Paşa , 1. dünya savaşı sırasında buradan asker toplamış ve bir tören düzenlemişti. Bu caddeye, Nuri Paşa Caddesi ismi, bu sebeble verilmişti.
ve ben bu caddede , ağaçların altında , avazım çıktığı kadar bağırıyor' çırpınırdın karadeniz, Bakıp Türk'ün bayrağına ' marşını söylüyordum. Türklük aşkı ve şevki içindeydim.
Yanı başımdaki ciğer Dağlı Türkler: ' ağabey biz Türkiye'nin buralarda 50 numara ayakkabı giymesini istiyoruz ' diyorlardı.
Nuri Paşa , Azerbaycanı Rus İşgalinden kurtaran , yiğit bir ( Osmanlı ) Türk Paşası idi.Almanların ; - Azerbaycana askeri bir harekat yapamazsınız -demesine rağmen ; Enver Paşa, Almanları dinlememiş, kardeşi Nuri Paşa'ya ' Rusları Azerbaycandan dışarı at ..! ' emrini vermişti.
Bu olay , karşısında Azerbaycan Türklüğünün yiğit evladı Ahmet Cevat : 'çırpınırdın Karadeniz , bakıp Türk'ün Bayrağına ' isimli şiiri, gencede kaleme almıştı .
Ahmet Cevat , 1912 /13 yıllarında balkan savaşlarında ve çanakkale savaşında bizimle birlikte savaşmış , 1937 senesinde , stalin tarafından kurşuna dizilerek , şehit edilmişti.
yani , ayrı düşmüştü dost elinden...
Ahmet Cevat'ın ' Çırpınırdın Karadeniz , Bakıp Türk'ün bayrağına ' şiirini Üzeyir Hacıbeyli bestelemişti. Üzeyir Bey , piyanonun üzerinde ; Hamidiyenin taşbaskı resmine bakıyordu. Biraz durakladı.Resme baktı.Konuklarına ; Bugün 8 eylül . Türk Ordusu, bir aydan fazladır harb ediyor. Ordularımız, İzmir'e yaklaştı diye yazıyor gazeteler. Tanrım sen kötü gün gösterme ..! Sen ordumuzu muzaffer eyle ..! kalemizi koru..! ' diye dua ediyordu. ve ellerini piyanonun tuşlarında gezdiriyor , Ahmet Cevat'ın şiirini terennüm ediyordu.
Gelen misafirler : -gözleri dalan üzeyir bey'e , üstad iyimisin ? diye sordu. Üzeyir bey : iyiyim, dedi. Misafirler : 'Böyle şeyler yazılır mı ? adamı sürerler , asarlar 'dedi .
Bunun üzerine Üzeyir Hacıbeyli :' Evet dostum, ben deliyim. vatanımın, namusumun , milletimin delisiyim .' dedi. ve orada bulunanlar :'çırpınırdı Karadeniz, Bakıp Türk'ün Bayrağına ' marşını sabaha kadar çalıp, söylediler. 'Burada bulunanlar, hepimiz deliyiz..!' dediler.
Bende onların izinden giden ve onların izinden giderken ' Suhum'da ' Nuri Paşa Caddesinde , Atatürk'ün İzmir'e girişinin heyacanını yaşıyor ve bu milli duygular ile transa geçiyordum.
Yani , bende vatanımın , milletimin delisiydim.
Hamidiye o Türk kanı
Hiçbirinin bitmez şanı
Kazbeg olsun ilk kurbanı ,
Selam Türk'ün bayrağına .
Herkese selam ve sevgilerimle ...
*Kafkas Dağlarının hürriyet rüzgarı , Gagra'nın Fatihi Kafkas Kamil Öztürk'ün hatırasına ayrıca selam olsun.