Yapmak Asıl , ( Boş ) Konuşmak Lakırdı ve Dedikodudur..!
İnsan aklı ya bilgi üretir , ya da dedikodu… Kalbi ve kafası ilimle mücehhez kişilikler bilgi, artı değer ve pozitif enerji üretirken, insana yaşama aşkı verip,hedef gösterir.Oysa ki ; kalbi ve kafası boş insanlar, sadece lakırdı ve dedikodu üretirler.
Bilgi ,fen, sanat ve edebi değerlerin mekanı; kütüphane, spor salonu, sanat merkezleri, atölye, fabrika, çıraklık merkezleri iken, lakırdının ve dedikodunun mekanı ise, kahvehane , kafeterya ve buna benzer mübtezel yerlerdir. Bu yerler mübtezeldir..! zira ; bu gibi mekanlar, hem insanın vaktini,hemde parasını boş yere heba eder , kişiliğini mahveder…
Hayatta asıl olan şey; bir şeyi konuşmak değil, bir şeyin hakikatine varmaktır. Yapılmadan konuşulan şeyler, sadece insanda yalancı kabuller oluşturur. İşin özünün sağladığı faydayı vermez ve oluşturmaz. Örneğin; insan , günde bin defa şeker dese ve şekeri konuşsa ağzı tatlanmaz. Aynen onun gibi, akşama kadar futbol konuşmanın spor yapmak olmadığını, spor yapmanın başka bir şey olduğunu anlamak ve bilmek gerekir.
Son zamanlarda Türk toplumunda, maalesef bir şeyi konuşmak bir değer, bir şey yapmak ise haset edilen bir şey olmuştur. Çok konuşan insanların, hiçbir şey yapmadığı ve yapamayacağı bir gerçektir.
Akşama kadar spor konuşan, öyleki ; iş yerine gelir gelmez gazetelerin en son sahifelerini açıp, sadece spor haberlerine bakan insanların yüzde doksanı orantısız vucut hatlarına sahiptir. Çünkü; onlar, sporu sadece konuşan insanlardır.
Devlet, insanlar atıcılık sporu yapsın diye ,stadyumlarda okçuluk merkezleri oluşturmuş, öyle ki; poligonlar ihdas etmiştir. Ancak; buraya devam eden insan sayısı o kadar azdır ki; maç kutlamalarında veya düğün törenlerinde atılan serseri bir mermi neticesinde ölen şahısların sayısı , bu merkezlere devam eden insan sayısından fazladır. Tüm bunlar şunu göstermek- tedir ki, bizim toplumumuzda boş konuşmak bir maharet, bir şey yapmak ise ayıptır.
Hayatta bir şey başaran insanlar önce ayıplanır, sonra suçlanır, daha sonra da susturulur. Yapılan, başarılan bir şeyde önce kusur aranır, bardağın boş tarafına bakılır, meziyet asla takdir görmez. İnsanlar ciddiyetten ve işi ciddi tutmaktan hoşlanmaz, gevşeklik, tembellik, amaçsız yaşam, mutluluk ve saadet olarak gösterilir.
Üretmek bir değer, üretmeden tüketmek ise bir zaaf, psikolojik bir kayıp ve bir derttir.
Üretmek insanı gençleştirir ve genç tutar. İstikbal gençlerin ve üreten beyinlerindir. İstikbal, baktığı bardağın boş tarafını değil, dolu tarafını gören yaşlanmamış beyinlerdir.
İnsanın yaşını, neşesi, heyecanı ve üretimi belirler. Bu sebeple olsa gerektir ki ; yapmak asıl, (boş) konuşmak lakırdı ve dedikodudur.
Görecektir , duranlar yürüyeni
Gelecektir, eskimez , pörsümez yeni…
Herkese selam , sevgi ve saygılarımla…