Birinci Dünya savaşında, 4. Ordu karargahı , Zeytin Dağı üstünde ve geniş bir çamlığın ortasında idi .
Almancası Ölberg, Arapçası Cebelizzeytun idi.
Bir Türk Kudüs’ü yoktu. Bir Arap Kudüsü varmıydı ? Hayır
‘ Kudüs , Davut Mühürlü sancaklar altında , göze görünmez orduların sessizce alıp verdikleri bir yerdi. ‘ diyor , Falih Rıfkı Atay…
Osmanlı ordusu , Kudüs’ten çekilirken , Türk karargahı göz yaşı ve elem içindeydi.Bu çekiliş , bir kahramanlık destanı idi. Türkler , Kudüs zarar görmesin diye İngiliz ordusunu Kudüs dışında karşılamışlardı.
Zeytin Dağı , bizim için Türk Ordusunun ve İslam kültürünün bu bölgeden çekilişi idi.
Zeytin dağı , Yahudiler içinde önemliydi.
Ölen her Yahudi Zeytin dağında gömülmeyi arzu ediyordu.
Zira , dirilişin başlayacağı mabedin bulunduğu tepeye yakın olması , Zeytin dağını Yahudiler için önemli kılıyor idi. Hz. Davut’ta bu bölgede gömülmüş idi.
Kudüsün , Yahudi kutsal kitabı tanahtaki ismi Siyondu.
Bu şehrin , Yahudi inancı ile direk ilgisi vardı. Yahudiler , Kudüs şehrinin üstünde bir göksel Kudüs olduğuna , kıyamet günü bu göksel kudus’ün yer yüzüne ineceğine inanırlardı.
Kudüsü , Yahudi inancında kutsallaştıran Hz. Musa değil , Hz. Davut idi. Zira , Yahudi İnancında Hz. Musa , Tur Dağına gittiğinde , Yahudi toplumu Hz. Musa’nın Kardeşi Harun önderliğinde bir buzaya tapmaya başlamışlardı . Bu güne Buzağı günağı (Het Haegel ) denirdi.
Tur dağından dönen H.z. Musa , 10 emrin yazılı olduğu tablebleri yere atıp kırmış , bu sebeble onun Kuduse girişi yasak kılınmıştı. *
Yahudiler , Kuduse Hz. Davut zamanında girmişler ve Kudüs bu dönemden sonra Yahudi inanç sisteminde kutsallaşmıştı.
Yahudi inancına göre H.z. İbrahim ile başlayan ve H.z. Musa ile en mükemmel şekline ulaşan Peygamberlik, milattan önce 5.Yüzyılda yaşadığı iddia edilen Malaki ile sona erdiği kabul edilirdi.
Yahudiler , Kutsal ruhun Malaki’den sonra İsrail’den ayrıldığını kabul etmişlerdi.
Bu dönemden sonra , Tebliğci ve yol gösterici tanrı adamı yerine , yorumlayıcı ve kurtarıcı Mesih beklentisi gelişmeye başlamıştı.
Türkler Müslüman olmaya başlayınca Abbasi hükümdarları Mu’tasım ve Memun zamanında Ferganadan gelen Türk yiğitlerden oluşan bir bir birlik kurulmuş ve onlara Samarra’da bir yer tahsis edilmişti.
O zamanlar Türkler , İslam Halifesinin en güvendiği askerler olarak hizmet etmeye başlamışlardı. Bu birliğin o zaman verdiği en büyük hizmet , Kudüs’te ortaya çıkan bir yalancı pergamber ve Mesih olan Haris Bin Abdurrahman Eddımeşki adlı zatın bertaraf edilmesilmesiydi.
Kudüse ilk defa giren bu Müslüman Türkler , bu Ferganalı cengaverlerdi. Bu hadisenin önemi ,Türk Milletinin bu nevi yalancı kurtarıcılara gösterdiği kesin tavırdı.
Bu kesin tavır , Türklüğün adeta genlerine işlemiş idi.
Abdul Melik Bin Mervan’a göre , İslam coğrafyasında ortaya çıkmış bu yalancı Mesih inancına karşı , ancak dini bütün , cesur Türkler karşı gelebilirdi.
Ferganalı Türk yağız delikanlılarından oluşan bu birlik , bir gece vakti Kudüs’e girdi.
Daha önce şehirde ne kadar şamdan varsa toplatılarak yapılan bu harekat , Muhafız Birliği Komutanın Haris’in kapısını çalması ile başlamış , kapıyı açan Haris’in adamı bir favkaladeliğin olduğunu fark etmişti.
Bu şahıs : ‘ Haris şu an müsait değil ‘ diye konuşmuştu.
Bütün şamdanların yakılması ile ortalık aydınlanmış olması sebebiyle kaçamayan Haris , Abdul Melik Mervan’a teslim edilmişti.
Şair Farazdak : ‘ Onlar İslamın kahramanları idiler. Bu dinin Ululuğu için kılıçlarını çektiler. ve onu her tarafa yaydılar.Onlar ki , her şehrin surlarına tırmandılar. Ve burçlarında müezzinler gibi , yüksek sesle ezan okudular. ‘ demiştir.
Dün , Haris Bin Abdurrahman Eddımeşki’ye , bugünde yalancı Mesiholma iddiası ile ortaya çıkmış ve İslam toplumlarını elinde oyuncak yapmış Işıd , PKK ve sair güçlere karşı Operasyon yapan kahraman Mehmetçik , Türk ve İslam dünyasının umudu olmuştur.
Dün Zeytin Dağı , bizim için Türk Ordusunun ve İslam kültürünün bu bölgeden kahramanca çekilişi idi.
Bugün ise Zeytin Dağı, huzurun ve bizim bu bölgeye tekrar geri gelişin ismi olacaktır…
Herkese selam ve sevgilerimle…
Not : * Kudus ile ilgili bazı bilgiler ( H.z. Musanın tablerinin kırılması gibi ) bizim inancımızdan kaynaklanan bilgi değildir.