İbranicede saluta, Süryanicede sıloto, Arapçada salat, Latincede nemos, Farsçada namaz sözcükleriyle karşılanan kıyam, rüku ve secdeden (duruş, eğilme ve kapanma) oluşan ve Türkçeye de namaz olarak geçen ve Tañrı’ya tapınma amacıyla yapılan ibadet sanıldığının aksine salt İslam’a ya da göksel dinlere özgü olmayıp nerdeyse tüm geleneksel dinlerde var olan evrensel bir ibadet biçimidir.
Tüm dünyada namaz kılan kişiler Müslüman olarak tanınsa da dinler tarihine bakıldığında bilinen göksel dinlerin dışında geleneksel dinlerin bulunduğu Mezopotamya’nın kadim toplulukları (Sümer, Aka, Babil, Pers başta olmak üzere) ve diğer kadim topluluklar da namaz benzeri ibadetlerin olduğu görülmektedir. Ancak eski Türklerin dini olan Tengricilikte (Gök Tañrı Dini) doğrudan namaza benzer bir ibadet olmasa da kopuz, dombıra ve davul gibi enstrümanlar eşliğinde semah ve semaya benzer dönme ve kapanma ritüelleri görülmektedir. Hal böyle iken geleneksel dinler açısından kurban gibi namazın da oldukça kadim bir tapınma ritüeli olduğu ve salt İslam’a ve diğer göksel dinlere özgü olmadığı, İslam’ın dışında da evrensel bir nitelik taşıdığı bilinmelidir. Bununla birlikte İslam ile bir sistematiğe oturduğu da bir gerçektir.
İslam eşittir namaz, namaz eşittir İslam yargısı kırıldığında namazın kadim zamanlarda olduğu gibi özgün ve evrensel bir tapınma ihtiyacından doğduğu ve inanç sahibi çoğu insanı kapsadığı sonucu ortaya çıkacaktır. Namaza bakıldığında ayakta bir saygı, eğilmede bir şükür ve kapanmada bir teslimiyet vardır. Dolayısıyla namazı evrensel kılan da tapınma ritüeline dayanan kadim inanç mistisizminin doğmasıdır.
İslam’da Namaz: İslam’ın beş temel şartından biri olup günün belli vakitlerinde abdestle kıbleye yönelmek suretiyle belirlenmiş hareketlere bağlı olarak ayet ve duayla yapılan bir teslimiyet ve arınma ibadetidir. İslam içindeki mezhep ve kollarına göre namazın farklı uygulamaları da mevcuttur.
Alevilikte, Sünnilik ve Şiilikte olduğu gibi belli ritüele bağlanmış bir namaz ibadeti olmayıp namaz daha çok dua, niyaz ve zikir biçimiyle benimsenmişse de günde beş ya da Şiilikte olduğu gibi üç vakit namaz kılan Aleviler de vardır. Ancak dergâh tipi tasavvufi inanç sistemini benimseyen Alevilik inancının özünde mistisizm kokan namaz gibi bir ritüelin olmaması şaşırtıcı bir durumdur.
Aleviler, Halka Namazı denilen canların birbirlerine karşı cemal cemale secde ederler.
Yahudilikte Namaz: Şaharit (sabah), musaf (öğle), minha (ikindi), neilat şerarim (akşam) ve maarib (gece) namazları vardır.
Hristiyanlıkta Namaz: Genel olarak kıyam ve rüku biçiminde namaz olmasa da yedi sabit ibadet vaktinde namaz diz çökmek ve secde ederek namaz kılınır. En belirgin biçimi Süryanilerde görülür ve namazda başını örtmek şarttır.
Zerdüştlükte Namaz: Namazgeh (zil) çağrısıyla abdest alınıp namaza durulur. Namazda örtünmek şart olup namaz içinde dua okunur. Havaan (sabah), rapitwan (öğle), uziren (ikindi), aiwisuthrem (akşam) ve ushaen (gece) namazları vardır.
Budizm: Namaz benzeri ibadetler yaygın olarak secde biçiminde ve fiziksel hareketin çeşitli aşamaları olan üçlü biçiminde sayılarak yapılır. Zaten Uzakdoğu kültüründe saygı ifadesi olarak eğilmek ve kapanmak sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Hinduizm: Namaz benzeri ibadetler sekiz kollu ve beş kollu secdeler biçiminde yapılır.
Bu dinlerin dışında daha çok secde (kapanma) biçiminde ibadetler görülmektedir. Jainizmde tapınaklarda ve yüksek ruhların önünde secde edilir. Sihizmde kutsal kitapları Guru Granth Sahib’in önünde secde edilir. Yogada güneşi selamlama anlamında secde edilir. Ayrıca Antik Yunanda tanrıların {özel ad anlamında Tañrı (genizel n ile), genel ad anlamında tanrı (adi n ile) okunmalı} önünde secde edildiği bilinmektedir.
Görüldüğü üzere namaz ibadetinin İslam ile belli bir sisteme oturduğu görülse de salt İslam’a özgü olmadığı hatta göksel dinlerin de dışında nerdeyse tüm dinlerde secde başta olmak üzere var olduğu görülmektedir. Özellikle Zerdüştlük dininin eskiliği ve etkisi dikkate alındığında bu konuda öne çıkmaktadır. Dolayısıyla kadim bir tapınma biçimi olarak namaz evrensel bir inanç biçimine dönüşmektedir. Bu bakımdan çağın yüklediği olumsuz ve yorucu yaşam koşulları içinde namaza İnsan-Tañrı ekseninde ruhu arındırma ve bedeni esnetme öğeleriyle evrene ait olma, iyiye yönelme ve yaşam enerji dalıncı (meditasyon) açısından bir yaklaşımın doğru olacağı kanısındayız.
Düzeltme: "Dolayısıyla kadim bir tapınma biçimi olarak namaz evrensel bir inanç biçimine dönüşmektedir. Bu bakımdan çağın yüklediği olumsuz ve yorucu yaşam koşulları içinde namaza İnsan-Tañrı ekseninde ruhu arındırma ve bedeni esnetme öğeleriyle evrene ait olma, iyiye yönelme ve yaşam enerji dalıncı (meditasyon) açısından bir yaklaşımın doğru olacağı kanısındayız."